Senin o masaya ait bir adam gibi görünmen gerekiyor. | Open Subtitles | و أنا أريدك أن تبدو كرجل ينتمي إلى تلك الطاولة. |
bu masa 90 dolara patladı. | Open Subtitles | ذلك صحيح, تلك الطاولة كلّفتني 90 دولاراً. |
Hep Şu masa yüzünden kızgınsın. İlgi odağı olamadın da ondan. | Open Subtitles | سبب غضبكِ الوحيد من تلك الطاولة هو أنكِ لم تكونى مركز الاهتمام |
Sana yaptığım kahveli kek ve şişirdiğim aptal balonlar O masada olduğundan beri. | Open Subtitles | منذ القهوة والكعك الذي خبزته والبالونات الغبية التي نفختها في تلك الطاولة, هناك |
Şimdi çantanı aç ve içindekileri şu masaya boşalt. | Open Subtitles | الآن إفتحي حقيبتكِ وأفرغي المحتويات على تلك الطاولة. |
Oh, doğru, o masayı mutfağın arkasına taşıdılar çünkü orada sürpriz bir çikolata çeşmesi hazırlıyorlar. | Open Subtitles | نعم ، هذا صحيح . لقد نقلوا تلك الطاولة باتجاه المطبخ لأنهم كانو يعدون مفاجأة نافورة الشوكولاته |
o masadan, Warren'ın ofisi mükemmel görünüyordu. | Open Subtitles | يقرأ شفاه وارن من تلك الطاولة ؟ |
Bu espriyi bu masada oturan başka bir grup için yapsaydım Yobaz olmakla suçlanırdım. | Open Subtitles | لو قلت تلك الدعابة فى وجود مجموعة آخرى و قدمتها على تلك الطاولة كانوا سيدعوننى , متعصبة |
Ve sen de o masaya ait biri gibi görünmelisin. | Open Subtitles | و أنا أريدك أن تبدو كرجل ينتمي إلى تلك الطاولة. |
Şimdi o masaya Donna'yı yollayacağım. Yani Sakin ol tamam mı? | Open Subtitles | لكن عليك أن تتوقفي هم يحبونك على تلك الطاولة لذا خذي الموضوع ببساطة |
Teslim olmaktan bahsetmeye cüret eden kişinin sonu bu masa gibi olacak! | Open Subtitles | أى شخص يتجرأ على ذكر الأستسلام سيكون مصيره مثل تلك الطاولة |
Ya kalan küçük eşyalarımızla onu tamamlayacağız... ..ya da bu masa çok komik görünecek. | Open Subtitles | يجب أن نستبدل باقي أشيائنا بأشياء مصغرة وإلا ستبدو تلك الطاولة سخيفة |
Şu masa keşlerin, otçuların, kaybedenlerin, bunalımdakiler ve hippilerin. | Open Subtitles | تلك الطاولة للمدمنين والموسيقين والهلوسيين |
Pekâlâ. Şu masa örtüsünü getirin. | Open Subtitles | حسناً، هنا، أحضر سماط تلك الطاولة |
O masada oturan herkes, kulüpten atılmalarına neden olacak bir yapmıştır. | Open Subtitles | كل شخص يجلس في تلك الطاولة قام بشيء يضعه خارج النادي. |
Şimdi farz edelim ki O masada ailenden biri ya da yakın bir arkadaşın oturuyor. | TED | الآن تخيّلوا أنّ واحداً من الأشخاص الجالسين إلى تلك الطاولة هو فرد من عائلتك أو صديقٌ مقرّب. |
şu masaya oturacak ve neden annene saygı duyman gerektiğini bir kağıda yazacaksın. | Open Subtitles | ستجلس على تلك الطاولة وتكتب مقال عن أسباب أهمية إحترام أمك |
Siz şu masaya oturun. | Open Subtitles | لما لا تجلسون على تلك الطاولة يا رفاق |
Kartlar yerinde kalırsa o masayı ancak oldukça dost canlısı bir sahne görevlisinin ruhu kaldırıyor demektir. | Open Subtitles | وإذا بقيت البطاقتان في موضعهما، فسيكون فقط بإمكان الروح الخاصة بمساعد مسرحي ودود للغاية.. أن تحرك تلك الطاولة! |
Roslyn, bu gece o masadan yüklü bir bahşiş alacaksın. | Open Subtitles | روزالين) ، ستحصلينعلىالكثيرمن) البقشيش من تلك الطاولة الليلة |
bu masada yatan bir içki dükkanı sahibi olduğunda eminim onu böyle suçlamıyorsunuz. | Open Subtitles | صاحب مخزن للخمور متمدّد على تلك الطاولة أعتقد أنّه لا يتلقى العناية |
O masa için de, bu maskotu öpmek zorunda kaldım. Yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım. | Open Subtitles | ومقابل حصولي على تلك الطاولة تحتّم عليّ تقبيل تلك المشعوذة, وقمتُ بما إلتزمتُ به. |
Geçenlerde, o masanın üzerine ne koyduğumu bilseydin, yüzünü koymazdın. | Open Subtitles | لو علمت مالذي فعلته على تلك الطاولة مؤخراً لم تكن لتضع وجهك عليها |
şu masanın etrafında toplananlara bir bak. | Open Subtitles | انظر إليهم مُتجمعين حول تلك الطاولة الكبيرة |
Burayı eviniz bilin çocuklar. Sigaralar şu sehpanın üstünde. | Open Subtitles | تصرفوا كأنكم في منازلكم السجائر على تلك الطاولة |
Bu 6 hafta önceydi ve o masadaki her oyuncunun ellerini hatırlıyorum. | Open Subtitles | كانت قبل 6 أسابيع، وأنا يمكنني تذكرّ أوراق كلّ شخص في تلك الطاولة |