Nezaketimden, aşağısını dağıttığın, o kız kadar salak olduğuma, inanmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا أقدم لك مجاملة بالسماج لك عدم الإعتقال أنني أحمق كما ستعتقد في النهاية أن تلك الفتاة التي ستمزق مهبلها هي كذلك |
Karanlıkta gördüğümüz o kız nasıl ben olurum? | Open Subtitles | كيف كنتُ تلك الفتاة التي رايتها في الظلمة ؟ |
Yeni tanıştığı bir erkekle çıkmak istese nasıl bir kız olurdu sence? | Open Subtitles | ماهي تلك الفتاة التي تخرج مع شاب قابلته توا ؟ |
Bu gece buluşacağım müthiş bir kız var. | Open Subtitles | لقد أخذت أبعاد تلك الفتاة التي من المفترض أن أخرج معها اليوم |
Ve benim de yeni gelenlerin oryantasyon partisinde... yattığım şu kız vardı ya? | Open Subtitles | وتعرف تلك الفتاة التي غازلتها في حفلة المبتدئين؟ |
Bugün buraya gelen kız o kadının kızı mı? | Open Subtitles | تلك الفتاة التي أحضرتها للمنزل ذلك اليوم هل هي إبنتها؟ |
Savaştayken sürekli olarak o kızı düşündüğümü fark ettim. | Open Subtitles | عندما كنت في الحرب في الحرب ، وجدت نفسي أفكر في تلك الفتاة التي رأيتها |
Hani şu ıstakanı tebeşirleyip yangın merdiveninden sıvışan kız mı? | Open Subtitles | أوه، تعني تلك الفتاة التي سرقت نموذج البركة الخاصة بك وخرجت من سلم النجاة؟ |
Buraya getirdiğin o küçük kız olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تكون تلك الفتاة التي أتيت بها هنا. |
Ama eskiden arabana bindirdiğin o kız gibi görmüyorsun beni. | Open Subtitles | ولكنك لا تراني تلك الفتاة التي تأخذها بجوله بسيارتكَ |
o kız, en iyi arkadaşımın kız arkadaşı. | Open Subtitles | تلك الفتاة التي كنت معها إنها حبيبة صديقي المفضل |
Ama dün gece gördüğüm o kız senin ölümün olabilir. | Open Subtitles | كنت لتموت بسبب تلك الفتاة التي رأيتها تلك الليلة. |
Bir tutukluya aşık olan o kız değildim. | Open Subtitles | أنا لست من نوع تلك الفتاة التي تقع في حب سجين |
Seni nerede bulabilirim biliyorum düşünüyorum aradığınız o kız. | Open Subtitles | أظنني أعرف أين يمكن أن تجدي تلك الفتاة التي تبحثين عنها. |
Yarın sabah kafede çalışan bir kız var, tamam mı? | Open Subtitles | صباح الغد هناك تلك الفتاة التي تعمل بالمقهى |
Çünkü hep ben anlatıyorum, sen dinliyorsun ve sana sırf sızlanmak için gelen bir kız olmak istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أريد أن اكون تلك الفتاة التي لاتأتيك ألا للشكوى بالاضافة الى ذلك ، انها مشكلة معقدة |
Çıktığım bir kız var, onu getirsem olur mu? | Open Subtitles | لدي تلك الفتاة التي اواعدها هل تمانع اذا احضرتها؟ |
Belki de bahsettiğin şu kız göründüğü gibi değildir. | Open Subtitles | ربما تلك الفتاة التي كنت تتحدثين عنها ليست كما ترينها |
Birde şu kız var bir yıldır birlikte çalıştığım. | Open Subtitles | و هناك تلك الفتاة التي كنت أعمل معها لسنة |
Evet, şu kız konusunda her şeyi eline yüzüne bulaştırıyorsun. | Open Subtitles | إنّكَ تفسد الأمر مع تلك الفتاة التي كانت هناك |
Bugün buraya gelen kız o kadının kızı mı? | Open Subtitles | تلك الفتاة التي أحضرتها للمنزل ذلك اليوم هل هي إبنتها؟ |
O, kızı istiyor. Pembeli olanı. | Open Subtitles | سوف يأخذ تلك الفتاة التي ترتدي الفستان الوردي |
- Geçen hafta takıldığın kız mı? | Open Subtitles | هل هي تلك الفتاة التي تسكعت برفقتها الأسبوع الماضي؟ |
Sanırım seni hala şarkımızı söyleyen o 6 yaşındaki küçük kız olarak görüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني ما زلت أراك تلك الفتاة التي عمرها 6 سنوات التي تغني أغنية الحافلة |