Biliyorum. o davaları kapattın, değil mi? | Open Subtitles | أنا أعلم ذلك وانت أغلقت جميع تلك القضايا صحيح؟ |
Bütün o davaları çözdüğümüze eminim. | Open Subtitles | واثقة جدا اننا حللنا كل تلك القضايا |
Bu davaların düşürülmesi için kanıtları yok edip çalabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نظنّه ربّما يسعى لسرقة أو تدمير الأدلّة لإسقاط تلك القضايا. |
Sence Bu davaların birbirleriyle bağlantılılar mı? | Open Subtitles | -آسف، المعذرة؟ أتعتقد أنّ تلك القضايا مرتبطة؟ |
Önümüzdeki birkaç hafta baştan aşağı bu davalar üzerinde çalışacaksınız. | Open Subtitles | في الأيام القليلة القادمة، ستعملون على تلك القضايا قلباً وقالباً |
- Ve o dosyalar kesinlikle kusursuzdu. - Sahi mi? | Open Subtitles | تلك القضايا كانت صحيحه تماماً |
Yüzbaşı, bu davalarda neden hiç şüphelimiz olmadığını bilmek istiyor. | Open Subtitles | القائد يريد معرفة لماذا ليس لدينا مشتبه به فى تلك القضايا |
Böyle davalardan nefret ederim. Sana bir iyilik yapıyordum. | Open Subtitles | إنني أكره تلك القضايا وكنت أؤدي لك معروفاً. |
O davalar sonuçlanmaya çok yakındı. | Open Subtitles | تلك القضايا كانت قد وصلت الى نهايتها تقريبا |
Elindeki her müvekkiline kalbini ve ruhunu adadı, o davaların hepsi tekrar açılsaydı aynı şekilde sonuçlanırdı. | Open Subtitles | لقد قام بإعطاء قلبه وروحه لكل عميل قام بمساعدته وإن أعيد فتح تلك القضايا سوف تنتهي جميعا في نفس المطاف |
Her gün takımımla Jane'in davaları üzerine çalışıyoruz ve bir sürü hayat kurtardık. | Open Subtitles | (كل يوم يعمل فريقي على تلك القضايا مع (جين نُنقذ الكثير من الحيوات |
o davaları soruşturmayı reddettiğini biliyorsun Peter. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنك كنت المدعي في تلك القضايا ـ (بيتر) ـ الآن ، لم يبقى إلا أنت وأنا هنا |
o davaları üstlenmek mi istiyorsun Ron? | Open Subtitles | والآن, تريد أن تقدم تلك القضايا, يا (رون)؟ |
Dün geceden söz etmişken, Cahill'in o davaları düşürmesinde kendini suçlu hissettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | وبالحديث عن ليلة البارحة قلت بأنك تلوم نفسك لمساعدة (كيهل) من أجل ترك تلك القضايا |
Bu davaların ne kadar eğlenceli olabildiğini unutmuşum. | Open Subtitles | لقد نسيت قدر المتعة في تلك القضايا |
Bu davaların davamızla hiçbir ilgisi yoktur. | Open Subtitles | تلك القضايا لا شأن لها بقضيتنا |
Ama Bu davaların dördü yalnızca DNA üzerine kuruluydu. | Open Subtitles | مختبر (إيلينوي) الجنائي وقد رددتها كلّها لكن تلك القضايا الأربع كان مبنيه على الحمض النووي فحسب |
Sen bu davalar için yaşıyorsun, Jamie. Onlar seni besliyor. | Open Subtitles | أنت تعيشين لأجل تلك القضايا يا (جايمي) , إنّها تغذّيكِ |
- bu davalar hakkında seninle konuşmaya devam edemem. - Nedenmiş o? | Open Subtitles | -جورج)، توقف، لا يمكنني التحدث عن تلك القضايا) |
Yani oluşturduğun tüm o dosyalar... | Open Subtitles | كل تلك القضايا التي قمت بها... |
Yani oluşturduğun tüm o dosyalar... | Open Subtitles | كل تلك القضايا التي قمت بها... |
bu davalarda bulunmuş olsam bile, anlaşmalar gizli olurdu ve onların... varlığını kabul ettiğim için barodan atılabilirdim. | Open Subtitles | حتى لو كنت متضمنا فى تلك القضايا, فإن التسويات سرّية. ويمكن أن أشطب من نقابة المحاماة بالإعتراف بوجودها. |
Bütün bu davalarda...suçlamalar ajanlar hata yaptığı için mi düşürüldü? | Open Subtitles | ..كل تلك القضايا لم يتم الإدانة بها لأن العملاء أخفقوا في إستجواباتهم، صحيح؟ |
Böyle davalardan nefret ediyorum. | Open Subtitles | -أكره تلك القضايا |
O davalar sonuçlanmaya çok yakındı. | Open Subtitles | تلك القضايا كانت قد وصلت الى نهايتها تقريبا |
Biz de hakime o davaların düşürülmesi karşılığında S.P.K.'ya müşterilerimizin kayıtlarına emsalsiz bir erişim izni vereceğimizi söyleyeceğiz. | Open Subtitles | ولذلك سنخبر القاضي، في مقابل سحب تلك القضايا سنسمح لهيئة التدقيق بالإطلاع على سجلات عملائنا بشكل كامل |
Her gün takımımla Jane'in davaları üzerine çalışıyoruz ve bir sürü hayat kurtardık. | Open Subtitles | (كل يوم يعمل فريقي على تلك القضايا مع (جين نُنقذ الكثير من الحيوات |