bu konuşmayı ben yapsaydım, beni mağara adamı olmakla suçlardın. | Open Subtitles | لو كنت أنا من يتحدث تلك المحادثة لأتهمتيني بكوني إنسان نياندرتالي |
İnan bana bunu evime asarsam, hatta bu konuşmayı yapmam bile onu çileden çıkarır. | Open Subtitles | لأنه صدقني وضع هذه بمنزلي أو حتى تلك المحادثة معك ستبعدها عنك أكثر |
Eğer seni tekrar öldürmeyi deneyecek olsaydım bu konuşmayı yapıyor olmazdık. | Open Subtitles | ،لو كنتُ أحاول قتلك مجدداً ! لم لنكن نجري تلك المحادثة |
Bunu yapmazsanız, Bu konuşma bir dakika daha sürerse Tanrı yardımcınız olsun. | Open Subtitles | فلتنكر عليّ حقّي هذا، ليساعدك الربّ لو إمتدّت تلك المحادثة دقيقة أخرى! |
Buyur, benim yerime geç ve herhangi bir şey söyle ve ben de sana senin bana tüm Bu konuşma boyunca cevap verdiğin şekilde yanıt vereyim. | Open Subtitles | , انتِ قولي لي اي شيء يجعلني ارد عليكِ ان الطريقة التي انتِ تردي عليه هي تلك المحادثة الكاملة |
O konuşmadan sonra bir duş almam gerekiyor gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعرُ أنّني بحاجةٍ للإستحمامِ بعدَ خوضِ تلك المحادثة |
En azından o konuşmamızı duyduğunuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | لذا أفترض بأنك سمعت على الأقل تلك المحادثة. |
Takım kazanıyor olsaydı, bu konuşmayı yapıyor olmazdık. | Open Subtitles | ولو الفريق كان فائزاً ، لما أجرينا تلك المحادثة |
İğneleme yaptığını biliyorum olaydan sonra bu konuşmayı hatırlattığımda olmayacaksın. | Open Subtitles | انا اعلم انك تسخرين منى لكن لاحقا , عندما اعيش تلك المحادثة مرة اخرى لن تكونى موجودة |
İnan bana, bu konuşmayı telefonda yapmayı tercih ederdim. | Open Subtitles | وثق بي كنت أود بشدة تلك المحادثة على الهاتف |
bu konuşmayı yapmadınız, değil mi? | Open Subtitles | انت في الحقيقة لم تدخل في تلك المحادثة ، اليس كذلك ؟ |
Kendimi bu konuşmayı yapamayacak kadar hazır hissettiğimde. | Open Subtitles | بمستقبل بعيد كفاية كوني لست مستعدة لخوض تلك المحادثة الآن |
Kendimi bu konuşmayı yapamayacak kadar hazır hissettiğimde. | Open Subtitles | بمستقبل بعيد كفاية كوني لست مستعدة لخوض تلك المحادثة الآن |
Öyleyse şu an bu konuşmayı nasıl yapıyoruz? | Open Subtitles | حسنا، كيف مازلنا أن نجري تلك المحادثة الآن؟ |
Baştan beri bu konuda açık olsaydı bu konuşmayı yapmazdık. | Open Subtitles | حسناً، إن لم يبالغ فى هذا الأمر لما كنا نخوض تلك المحادثة |
bu konuşmayı şu anda mı yapmamız gerek? | Open Subtitles | أعلينا أن نخوض تلك المحادثة الآن؟ |
Ama Bu konuşma rengarenk tulumlar içinde, korkunç floresan lamba.... ...altında ve koruyucu ailedeki kızınızın yanında gerçekleşebilir. | Open Subtitles | ولكن تلك المحادثة ستأخذينها في ملابس السجن الملونة تحت إضاءة غرفة التحقيق الرهيبة وإبنتك ستكون في دار الرعاية |
O da gelseydi Bu konuşma çok farklı bir hal alabilirdi. | Open Subtitles | إلى أي مدي سنختلف في تلك المحادثة |
Sadece Bu konuşma yüzünden şoka girmiş durumdayım. | Open Subtitles | أنا نوعاً ما... مذهولاً بشأن تلك المحادثة بأكملها. |
O konuşmadan sonra bir anda eve dönesin tuttu. | Open Subtitles | بعد تلك المحادثة أردت المجيء إلى المنزل فجأة |
Kafasında konuşmamızı tekrar geçirecek tekrar ve tekrar. | Open Subtitles | . . سيعيد تلك المحادثة في رأسه مرة بعد مرة |