ويكيبيديا

    "تلك النقطة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nokta
        
    • O ana
        
    • o noktadan
        
    • bu noktada
        
    • o noktada
        
    • noktaya
        
    Carl Sagan'ın "Soluk Mavi nokta"sı işte bu. TED إنها تلك النقطة الزرقاء الباهتة لكارل ساغان.
    Peter kolunu oynattığı zaman, orada gördüğünüz sarı nokta bu işlemin onun zihninin hangi bölgedesinde gerçekleştiğini temsil ediyor. TED عندما يحرك بيتر يده، تلك النقطة الصفراء التي ترونها هناك هي الواجهة لعمل عقل بيتر كما يعمل
    Eğer yarışmayı tamamlamayı başaramazsanız, Oyun sona erer ve her şeyi kaybedersiniz O ana kadar kazandığınız para da dahil. Open Subtitles إن فشلت في إكمال أي تحدي ستنتهي اللعبة. وستخسر كل شيء. بما في ذلك المال الذي ربحته قبل تلك النقطة.
    o noktadan sonra artık dünya bana farklı görünmeye başlamıştı. Open Subtitles العالم بدا مختلفاً تماماً لي في تلك النقطة.
    bu noktada Güneş, o kadar yoğun olacak ki elektron kalabalığı tarafından geri itilirken büzülmeye devam etmesi duracak. Open Subtitles وفي تلك النقطة ستكون الشمس كثيفة جداً حتى أن ألكتروناتها المكتظة ستقوم بالصد وتوقف أي إنكماش أكثر من هذا
    Tahminimce o noktada, ZPM'e tamamen uyum sağlamış olacaklar. Open Subtitles أحمن أنهم عند تلك النقطة سيكيفون وحدة الطاقة الصفرية بالكامل
    Ve bu beni üçüncü noktaya, Veronica'nın ilginç sorusunun üçüncü cevabına getiriyor. TED والتي تقودني إلى تلك النقطة الثالثة تلك الإجابة الثالثة لسؤال فيرونيكا المُلح
    Ortada görülen kırmızı nokta bunun bir devlet sırrı olduğunu belirtiyor. TED و تلك النقطة الحمراء التي تعلم على لمسألة فيلم الحكومة.
    Yoğun maddeden oluşan, şu tam ortadaki minik nokta bir varolup bir kaybolan elektronların kabarık 'olasılık bulutu' ile çevrili. Open Subtitles "إنها تلك النقطة الصغيرة جداً و المتكثفة في المركز" "محاطة بنوع من سحابة زغبية من الالكترونات تظهر و تختفي كالفقاعات"
    Yakanın altındaki mavi nokta radyasyon terapisi uygulananlara yapılan bir dövmedir. Open Subtitles تلك النقطة الزرقاء تحت الياقة إنه وشم للعلاج بالأشعة
    Şimdilik senden tek şüphelendiğimiz nokta rezil bir güvenlik görevlisi olman. Open Subtitles عند تلك النقطة بالتحديد الشيءالوحيدالمشتبهبه... . هو كونك حارس أمن سيء
    Evet, O ana hemen direk olarak, gidebilmeyi umardım, Biliyor musun? Open Subtitles حسنا, أتمنى فقط لو كان بإمكاننا، أن نسرع إلى الأمام إلى تلك النقطة, تعلمين؟
    O ana kadar herşey yolunda gidiyormuş ama sonra bir anda herşey kontrolden çıkmış. Open Subtitles فى فندق ضيعة بيفيرلي الإقطاعية. حتى تلك النقطة ...جميع الأطراف تتفق لكن للتناقضات البسيطة ....
    O ana kadar eğlenceliydi. Open Subtitles أنه كان ممتعًا إلى تلك النقطة.
    Fakat o noktadan sonra cinayetti. Open Subtitles ولكن فيما يتجاوز تلك النقطة كانت جريمة قتل
    o noktadan itibaren düşünmeye başladım, acaba hemşireler dünyada bu tarz hataları yapan tek insanlar mı, yoksa bu daha genel bir durum mu? TED ومن تلك النقطة وبعدها بدأت بالتفكير، هل الممرضات هن الوحيدات في العالم لا يفهمون هذه الأشياء في هذا القرار تحديداً، أم أنها حالة أكثر عموميةً؟
    Arabayı sürdüğünü, olay mahalline yaklaştığını hatırlamış ama o noktadan sonra sanki nutku tutulmuş ve otel odasına varıncaya dek olanlara dair hiçbir şey hatırlayamamıştı. Open Subtitles تذكَّرَ قيادة السيارة... وتذكَّرَ الاقتراب من مكان الإطلاق... وثمَّ, من تلك النقطة, فقد الذاكرة...
    bu noktada, girişten yaklaşık iki gün uzaktayız. TED نحن تقريبا على بعد يومين من المدخل عند تلك النقطة.
    bu noktada, telif hakkı avukatları oldukça memnun. TED وجد محامو حقوق الطباعة والنشر ضالتهم في تلك النقطة.
    Ve bu noktada söyledikleri benim hikayemim tam olarak anlamıydı. TED وكان هذا بالضبط معنى قصتي في تلك النقطة.
    o noktada, geri dönemeyecek kadar ilerlemiştim. Open Subtitles كنتُ على بعد تلك المسافة من الأمر، فلم أستطع العودة عند تلك النقطة.
    Ünlü dönüşü olmayan noktaya. Open Subtitles لنصل الى تلك النقطة الشهيرة المعروفة بنقطة اللا عودة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد