Bu ligde, Bu şakayı her kim oynarsa oynasın, hiç hazır değildir. | Open Subtitles | كل من لعب تلك النكتة يلعب في الدوري أنها ليست فقط على استعداد ل. |
Bu şakayı üç ya da dört kez yaptın. | Open Subtitles | لقد استخدمت تلك النكتة حوالي ثلاث أو أربع مرات حتى الآن. |
Bu şakayı daha önce yapmıştın. | Open Subtitles | لقد سبق لكَ وأن قلتَ تلك النكتة |
O fıkrayı elde edene kadar biraz kilo verdim, o kadar. | Open Subtitles | فقدت القليل من الوزن للحصول على تلك النكتة ، هذا كل ما في الأمر |
O fıkrayı çok severim, sürekli de anlatırım. | Open Subtitles | أحب تلك النكتة. أحكيها طوال الوقت. |
Niçin kıçını kırbaçlatan türde biten bir fıkra anlatmıyorsun? | Open Subtitles | لم لا تقول لها تلك النكتة عن مؤخرتك |
Bildiğim tek espri bu. | Open Subtitles | تلك النكتة الوحيدة التي اعلمها |
Bu şakayı rafa kaldırmıştık sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أننا وضعنا تلك النكتة في فراشها |
(Gülüşmeler) Bunu söyleyen herkese teşekkür etmek istiyorum çünkü Bu şakayı ilk kez duyuyorum. (Gülüşmeler) | TED | (ضحك) ولكل شخص أخبرني بهذا أقول شكرًا لك لأن تلك كانت أول مرة على الإطلاق أسمع فيها تلك النكتة. |
Ve Bu şakayı sizlere takdim ediyor! | Open Subtitles | و نقدم تلك النكتة |
Bu şakayı daha önce yapmıştın. | Open Subtitles | سبق وقلت تلك النكتة |
Üzülme.Bu şakayı severdi. | Open Subtitles | لا عليك . هي ستحب تلك النكتة |
Hayır, hayır, o fıkra insanın kafasına çivi gibi çakılıyor. | Open Subtitles | تلك النكتة أصابت كبد الحقيقة |
Affedersiniz, biraz küflü bir espri oldu. | Open Subtitles | آسف، تلك النكتة كانت مبتذلة بعض الشيء. |