Bulursanız sakın dokunmayın ve yerinden oynatmayın. | Open Subtitles | إن عثرتم عليها , فمن المهم جداً ألاّ تلمسوها أو تحركوها |
Böyle gelin çocuklar. Ona dokunmayın. Geri durun. | Open Subtitles | تعالوا هنا يا شباب لا تلمسوها, تراجعوا |
Tanrı bize büyük bir elma verdi gördüğünüz gibi ve dedi ki "Ona dokunmayın!" | Open Subtitles | أعطانا الله تفاحة كبيرة و قال لنا "لا تلمسوها" |
Tanrı bize harika, büyük bir elma verdi ve "sakın dokunmayın" dedi. | Open Subtitles | أعطانا الله تفاحة كبيرة و قال لنا "لا تلمسوها" |
Sakın ona Dokunma! Ona sakın zarar vermeyin. | Open Subtitles | لا تلمسوها لا تؤذوها بأي طريقة |
Sakın dokunmayın! Uzak durun! | Open Subtitles | لا تلمسوها , إبتعدوا عن طريقها |
dokunmayın. | Open Subtitles | لا تلمسوها فقط أتركوها بمفردها |
Bütün buralar onlar için kutsaldır. Elinizi seviyorsanız, bir şeye dokunmayın. | Open Subtitles | هذه أرض مقدسة بالنسبة لهم لذا إن كنتم تحبون أيديكم فلا تلمسوها! |
Bu tarz şeylere dokunmayın, iyi değil. | Open Subtitles | هذه الاشياء... . لا تلمسوها انها سيئة |
Üstünde ordu yazan şeylere dokunmayın. | Open Subtitles | إنها مواد عسكرية فلا تلمسوها |
Sadece ona dokunmayın yeter. | Open Subtitles | فقط لا.. لا.. لا تلمسوها |
Oraya geliyorum. - Sakın dokunmayın ona. | Open Subtitles | سأعود ، لا تلمسوها |
dokunmayın ona! | Open Subtitles | لا تلمسوها، لا تلمسوها |
dokunmayın, hâlâ ıslak. | Open Subtitles | لا تلمسوها انها رطبه |
Üzerine dokunmayın. Onu boyadım. | Open Subtitles | لا تلمسوها ،لقد طليتها |
Ona dokunmayın. Size dokunmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | لا تلمسوها لا تدعوها تلمسكم |
- dokunmayın, ona elinizi sürmeyin! | Open Subtitles | لا تلمسوها ! لا تضعوا إصبعاً عليها |
Hayır! Onlara dokunmayın! | Open Subtitles | كلا،كلا،لا تلمسوها! |
Dedi ki, "dokunmayın!" | Open Subtitles | قال: "لا تلمسوها |
"Sakın dokunmayın" dedi. | Open Subtitles | قال: "لا تلمسوها |
Dokunma! | Open Subtitles | لا تلمسوها. |