Ama bu olanlar, tamamen tesadüf ve sen kendini suçluyorsun. | Open Subtitles | والآن هذا الشيء حصل، أنها مجرد صدفة وأنت تلوم نفسك |
Annenin ölümünden dolayı kendini suçluyorsun eğlenmek falan istemiyorsun, aslında kendini yok etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | تلوم نفسك لموت أمك لا تحاول الاستمتاع تحاول تدمير نفسك |
Annenin ölümünden dolayı kendini suçluyorsun eğlenmeye falan istemiyorsun, aslında kendini yok etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | تلوم نفسك لموت أمك لا تحاول الاستمتاع تحاول تدمير نفسك |
Her şeye rağmen kontrol edemediğin tek şey Kendini suçlama istediğin. | Open Subtitles | الشيء الواحد الذي كان لديك بكل تأكيد عدم السيطرة المطلقة هذا ما يجب أن تلوم نفسك عليه |
Hayır. Kendini suçlama, Peder. | Open Subtitles | لا ، لا يجب أن تلوم نفسك ايها الكاهن |
Genç bir çocuğun anlayamayacağı kadar karışık duygular içinde kendini suçlamana izin veremezdim. | Open Subtitles | لم أدعك تلوم نفسك على مشاعرٍ معقدة جداً بالنسبة لصبيٍ صغير |
Ölümünden lütfen kendini sorumlu tutma. Senin suçun yok. | Open Subtitles | رجاءً لا تلوم نفسك .على هذا الشيءِ.فلَيسَ ذنبك |
Bunun için kendini suçlayıp durduğunu biliyorum ama bunu yapamazsın. | Open Subtitles | أعلم أنك تلوم نفسك على هذا لكن لا يمكنك عمل هذا |
kendini suçlamanı istemiyorum. | Open Subtitles | لن أدعك تظل تلوم نفسك على ماحدث |
Başka suçlanacak kimse olmadığı için kendini suçluyorsun. | Open Subtitles | أنت تلوم نفسك لأنه ليس هناك شخص آخر لإلقاء اللوم عليه |
Babanın intiharı için kendini suçluyorsun. O zamandan beri yanlış giden her şey için hatta. | Open Subtitles | تلوم نفسك على انتحار أبيك، وكل مكروه حدث منذئذٍ. |
Buraya geldin çünkü en başta... beni dönüştürdüğün için kendini suçluyorsun. | Open Subtitles | إنّك هنا لأنك تلوم نفسك على تحويلي أصلًا. |
Onu sevdiğin için kendini suçluyorsun. | Open Subtitles | لقد أحببتها، وأنت تلوم نفسك الآن |
Biliyorum kendini suçluyorsun, ama bu senin hatan değil. | Open Subtitles | أعرف بأنك تلوم نفسك لكن ذلك لم يكن خطؤك |
Biliyorum kendini suçluyorsun, ama bu senin hatan değil. | Open Subtitles | أعرف بأنك تلوم نفسك لكن ذلك لم يكن خطؤك |
Ama bu oğlan böyle oldu diye Kendini suçlama, Vernon. | Open Subtitles | "لا تلوم نفسك بسبب فساد هذا الولد يا "فيرنون |
- Kendini suçlama. - Tabii ki hayır. | Open Subtitles | حبيبي, لا يمكنك أن تلوم نفسك - بالطبع لا - |
Yaptıklarından ötürü Kendini suçlama. | Open Subtitles | ما فعلته، لا ينبغي عليك أن تلوم نفسك |
Bu sabah olanlar için Kendini suçlama. | Open Subtitles | لا تلوم نفسك لما حدث هذا الصباح |
Durup, kendini suçlamana izin veremem. | Open Subtitles | لن أقف هنا و أدعك تلوم نفسك |
Olan her şeyden kendini sorumlu tutmak zordur. | Open Subtitles | أنه من الصعب عندما تلوم نفسك على كل شئ حدث |
- Boş yere kendini suçlayıp durma. | Open Subtitles | لا داعي أن تلوم نفسك. |
Sedece kendini suçlamanı istemiyoruz. | Open Subtitles | -نحن فقط لا نريدك ان تلوم نفسك |
Onun ölümünden dolayı suçlu hissetmemeli ya da kendini suçlamamalısın. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من المفترض أن تلوم نفسك أو تشعر بالذنب على قتلها. |