| - Pek... - Pek iyi değil. kendini suçluyor. | Open Subtitles | أنها لا تتقبّل الموضوع بشكل جيد أنها تلوم نفسها |
| Bu kadın aslında kendini suçluyor. Sen de gördün bunu. | Open Subtitles | تلك المرأة تلوم نفسها بالكامل، لقد رأيتَ ذلك. |
| Sanırım başıma gelen her şey yüzünden içten içe kendini suçluyor. | Open Subtitles | أظن في أعماقها تلوم نفسها على كل شيء خاطئ بي. |
| Annem beni endişelendiriyor. Kazadan kendini sorumlu tutuyor. | Open Subtitles | أنا قلق على أمي إنها تلوم نفسها على الحادث |
| Çektiğimiz acıdan kendini sorumlu tutuyor belki senin için de geçerlidir bu. | Open Subtitles | "إنها تلوم نفسها على الألم الذي نعانيه وربما نفس الشيء لك |
| Ama kendini suçluyor. Onu da halledeceğiz. | Open Subtitles | انها تلوم نفسها ولكني سوف أتدبر الأمر |
| Sakatlığının onu amigoluktan uzaklaştırdığı için kendini suçluyor. Bunun ikimiz için de ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | انها تلوم نفسها " للأصابة " وأبتعادها عن التشجيع تعلمين كم الأمر مهم لنا نحن الأثنان |
| Muayenehadene olanlar için kendini suçluyor olabilir ama... | Open Subtitles | يعني أنها تلوم نفسها على ما يدور في في الممارسة، ولكن- |
| kendini suçluyor. Suçluluk duygusu bu. | Open Subtitles | إنها تلوم نفسها إنه الإحساس بالذنب |
| Sheila için kendini suçluyor. | Open Subtitles | تلوم نفسها على شيلا |
| kendini suçluyor. | Open Subtitles | انها تلوم نفسها كما ترى |
| kendini suçluyor. | Open Subtitles | إنها تلوم نفسها |
| kendini suçluyor. | Open Subtitles | إنها تلوم نفسها. |
| Kız kendini suçluyor. | Open Subtitles | إنـّها تلوم نفسها |
| kendini suçluyor. | Open Subtitles | انها تلوم نفسها |
| O ... kendini suçluyor . | Open Subtitles | إنها تلوم نفسها |
| Kızımızın ölümünden kendini sorumlu tutuyor. | Open Subtitles | إنها تلوم نفسها لموت بنتها |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 