Aynı zamanda BBC için bir televizyon dizisi de yapıyordum. | TED | وأيضا كنت اقوم بعمل حلقات تليفزيونية للبي بي سي في ذلك الوقت |
Tüm Brooklyn burada. Üç televizyon kanalı. | Open Subtitles | كل بروكلين هنا وأيضا ثلاث شبكات تليفزيونية |
Tüm Brooklyn burada. Üç televizyon kanalı. | Open Subtitles | كل بروكلين هنا وأيضا ثلاث شبكات تليفزيونية |
Şimdi, siz ve bu televizyon dediğiniz lağım çukuru ve etrafında debelenen insanlarınız yaptığınızı izleyen seyircileriniz bizi içten çürütüyorsunuz. | Open Subtitles | الان انت وهذا ال البالوعة التي تطلق عليها محطة تليفزيونية والناس الذين يتمتعون بخيرها |
Belki de Paradigm'i atlayabiliriz haftaya bunu bir telefon konferansıyla hallederiz. | Open Subtitles | ربما نلغي براديجم واجعليها مقابلة تليفزيونية الاسبوع المقبل |
Yatırım fırsatlarını televizyon olmadan, dergi reklamları olmadan nasıl sunabilirsin? | Open Subtitles | كيف نقدم فرص استثمارية بدون اعلانات تليفزيونية واعلانات فى المجلات ؟ |
Katiller televizyon söyleşileri için milyon mu alıyorlar? | Open Subtitles | يحصل القاتل على مليون دولار لمقابلة تليفزيونية |
Şu anda izlediğiniz şey, televizyon haberciliğinde bir devrim. | Open Subtitles | ما هى إلا لقطات تليفزيونية وصحفية تاريخية كانت بالتأكيد مكهربة |
Şimdi televizyon dizisinde oynayacaksın ve başarılı olacak. | Open Subtitles | والآن ستقوم بحلقات تليفزيونية وسيكون رائعاً جداً |
- televizyon fikirleri demişken, şehirde hayatını yaşamaya çalışana bayan bir tv yazarı hakkında bir şovu alır mıydın ve bir de, kız vampirmiş, sanırım. | Open Subtitles | بالحديث عن الأفكار التليفزيونية, هل ستقوم بشراء مسلسل عن كاتبة تليفزيونية, تحاول العيش في المدينة, |
Bir televizyon dizisinde aktrislik yapacağım. | Open Subtitles | سأكون ممثلة في حلقات تليفزيونية |
Adı Mariner 4 olan bu aracın bir televizyon kamerası vardı ve görevi Mars'ın yanından geçip Dünya'ya çektiği fotoğrafları göndermekti. | Open Subtitles | "كان إسمها "مارينر4 و كان بها كاميرا تليفزيونية كانت مهمتها الطيران بجانب بالمريخ وإرسال صور له |
Ve eğer varsa, bu mesafeden bile 20 yıl öncesine ait televizyon programlarımızın sinyallerini alıyor olabilirler. | Open Subtitles | إذا ما كانوا هناك حتى ولو على هذا البعد فسيتمكنون من إستقبال بث التلفاز الخاص بنا ويشاهدوا عروضاً تليفزيونية مر عليها 20 عام عندنا |
- televizyon yarışması yapmıyor muydunuz? - Hayır hanımefendi. | Open Subtitles | هذه ليست مسابقة تليفزيونية - لا، مدام - |
Örneğin televizyon programı için Sands'i geri çevirdik. | Open Subtitles | لقد رفضنا عرض ملهى (ساندز) لنقدم حلقة تليفزيونية مميزة |
Çıkar. California'ya yerleşip televizyon programı yaparlar. | Open Subtitles | بل هناك إنهم ينتقلون فقط ل(كاليفورنيا) و يقيمون برامج تليفزيونية |
televizyon siması oldum. | Open Subtitles | أنا شخصية تليفزيونية |
televizyon siması oldum. | Open Subtitles | أنا شخصية تليفزيونية |
İklim Koruma Birliği yurt genelinde bir kampanya başlatacak, tabandan hareketlilik, televizyon reklamları, İnternet reklamları, radyo, gazete; bunu izcilerden, avcılara kadar ve balıkçılara kadar herkesle işbirliği halinde yapacak. | TED | فإن هذا التحالف من أجل حماية المُناخ سوف يطلق حملة على مستوى الولايات المتحدة -- وتعبئة شعبية وإعلانات تليفزيونية وإعلانات عن طريق الإنترنت والراديو والجرائد – بالمشاركة مع الجميع ابتداءً من معسكرات الفتيات وحتى القناصين والصيادين |
Hala hasta bir adam olup, yatalak olup, birçok kişinin bulunduğu bir odada televizyon izlemeye çalışarak, kolostomi torbası bağlı bir halde salyalar akıtarak öleceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | إنني لا أنفك أتخيل نفسي رجلاً مسناً يجلس متهالكاً... في ردهة فندق يشاهد قناة تليفزيونية شيوعية... يسيل اللعاب على ذقني، وكيس للبراز معلق في بطني! |
Belki de Paradigm'i atlayabiliriz haftaya bunu bir telefon konferansıyla hallederiz. | Open Subtitles | ربما نلغي براديجم واجعليها مقابلة تليفزيونية الاسبوع المقبل |