ويكيبيديا

    "تليق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uygun
        
    • yakışmıyor
        
    • layık
        
    • yakışmış
        
    • yakışıyor
        
    • göre bir
        
    • yakışmaz
        
    • yaramış
        
    Menejerimle benim için uygun olabilecek yeni fikirler üzerinde çalışıyorduk. Open Subtitles لقد كنت أناقش كل أنواع الأدوار الجديدة التى تليق بى مع وكيلى
    Evet, bana göre bu görev düşük basamaklı ekipler için daha uygun. Open Subtitles هذه مهمّة تليق بأحد الفرق ذات الرتب الأدنى
    Bizi kandırmaya yönelik çılgın teşebbüsünüz bir temsilciye hiç yakışmıyor. Open Subtitles محاولتك المنفعلة لتضللنا الآن لا تليق بممثل
    Sence bugün National Enquirer'e layık bir gösteri yaptık mı? Open Subtitles هل تظن أن تمثلينا اليوم تليق بمجلة ناشيونال إنكوايرر ؟
    Barbie, eğer seni rahatlatacaksa, sana biraz daha fazla yakışmış. Open Subtitles باربي, كمواساة لك هذه الملابس تليق بك أكثر منه بشيء بسيط
    Sıkıcı işaretlerin yanı sıra en iyi yönü, bu derece, yüzüne çok yakışıyor. Open Subtitles بعلامات النجاح وحدها وأفضل شيء هو أن تلك الشهادة تليق بشكله
    Yetişkinlere göre bir iş değil Michael. Open Subtitles لأنها لا تليق بشخص ناضج, يا مايكل
    Diğer davranış türleri papazlarından birine yakışmaz. Open Subtitles وانماط تصرفات اخرى لا تليق بأحد الرهبان لديه
    Böyle bir kılıç hüneriyle Ak Ejder Şövalyeleri'ne uygun olduğunu mu sanıyorsun? Open Subtitles هل تظن انك تليق بفرسان التنين الابيض بهذه المهارة السيئة؟
    Dişlerim 16. yüzyıl standartlarına gayet uygun. Teşekkür ederim! Open Subtitles النظافة لا تليق بمعايير القرن السادس عشر ، ولكن شكرا لكِ على أي حال
    Hayır, senin sürmeni istiyorum. Ama yakın zamanda cinayet işlemeye kalkmış iki kişiye daha uygun bir hızla gitmeni istiyorum. Open Subtitles كلّا، أريدك أن تقود بسرعة تليق أكثر باثنين حاولا ارتكاب جريمة قتل للتوّ.
    Kim ki uygun olmayan biçimde ekmeği yer ya da uygun olmayan biçimde Rabbin kâsesinden içerse Rabbin bedenine ve kanına karşı suç işlemiş olur. Open Subtitles من يأكل من الخبز وشراب كاس بطريقة لا تليق
    Ben de üzgünüm ancak bu kederli haller sana yakışmıyor ayrıca içimi sıkıyorsun. Open Subtitles آسف، لكنّ هذه الهيئة الحزينة لا تليق بك، وإنّها مملّة إليّ.
    Bu kötümser tavır sana hiç yakışmıyor. Open Subtitles تعلم حركات التشاؤم هذه لا تليق بك
    Gerçekten de beyaz bir adama yakışmıyor! Open Subtitles بل هي بالواقع لا تليق برجل أبيض
    Oysa Jüpiter'e layık bir kadın o. Open Subtitles لم يقضي ليلة كاملة معها وهى قطعة تليق بالمشتري
    Şimdi de, en nihayet bizim ona bir hediyemiz var krallara layık bir hediye. Open Subtitles .. والآن، أخيراً لدينا هديّة له هديّة تليق بملك
    Ama bu takım elbise-kravat olayları yakışmış aslında sana. Open Subtitles لكن البدلة وربطة العنق تليق بك كثيراً كما اظن
    Ama bu takım elbise-kravat olayları yakışmış aslında sana. Open Subtitles لكن البدلة وربطة العنق تليق بك كثيراً كما اظن
    Sözlerin de, yaraların gibi sana yakışıyor. Open Subtitles كلماتك تليق بك. فى كليهما أثر الشرف
    İtiraf etmeliyim ki, şu alfa zamazingosu sana yakışıyor. Open Subtitles ..أنا يجب أن أعترف .. ألفا تليق عليك
    Tam siz maceraperestlere göre bir ada! Open Subtitles جزيرة تليق بمحبي المغامرة مثلكم يا رفاق
    Bir rahibe böyle sözler yakışmaz. Open Subtitles هذه ليست طريقة كلام تليق برجل دين.
    Miami sana yaramış. Art Deco binalarını çok sevmişsindir. Open Subtitles (ميامي) تليق بكِ، لا بدّ أنّكِ معجبة بطراز هذه الأبنية التقليديّ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد