Hâlâ oyalıyorsun. Hâlâ beni kandırmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | . مازلت تماطل ، انت مازلت تحاول خداعي |
Ya özümü kaybettin ya da beni oyalıyorsun. | Open Subtitles | لذا, إما أنك قد فقدت نعمتي أو أنك تماطل |
Çatıyı boşalt ve adli tıp doktorunu beş dakika oyalamaya çalış. | Open Subtitles | فلنبعد الجميع عن السطح. حاول أن تماطل الطبيب الشرعي لخمس دقائق فحسب. |
Basını oyalamaya devam edersen çok memnun olurum. | Open Subtitles | سأكون في غاية السعادة إذا بقيت تماطل وسائل الإعلام |
Sanki planı hazırlamak için oyalanıyor gibisin. | Open Subtitles | أنت تماطل من خلال تظاهرك بإعداد خطة |
Elliott, seni seviyorum ama oyalandığını biliyorum. | Open Subtitles | ايليوت انا احبك لكنني اعلم بأنك تماطل |
İşleri Erteliyorsun. İnan bana benim de başıma gelmişti. | Open Subtitles | أنت تماطل صدقني، لقد عانيت قبلك |
oyalanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تماطل ، أليس كذلك ؟ |
Beni oyalıyorsun, sana hiç yakıştıramadım. | Open Subtitles | أنتَ تماطل الأمر خارج سيطرتك |
Tabii ya. Beni oyalıyorsun. | Open Subtitles | ، إنه كلا ، إنك تماطل |
- Yumrukla onu! - oyalıyorsun. | Open Subtitles | هيا افعل هذا ، لا تماطل |
- oyalamaya çalışıyor. Cesedi saklıyor. | Open Subtitles | -إنها تماطل, وتخفي الجثة |
Açıkça bizi oyalamaya çalışıyor. | Open Subtitles | انها تماطل. |
oyalamaya çalışma. | Open Subtitles | أنت تماطل |
oyalanıyorsun, evet oyalanıyor. | Open Subtitles | أنتِ تماطلين. إنها تماطل. |
- oyalanıyor, sayın yargıç. | Open Subtitles | إنها تماطل حضرتك |
- "oyalanıyor mu" diye mi soruyorsun? | Open Subtitles | -إذا سألتيني .. إنها تماطل |
Ama Adalet Bakanı oyalandığını düşünüyor. | Open Subtitles | لكن النائب العام تعتقد أنك تماطل |
Erteliyorsun Paul. | Open Subtitles | (أنت تماطل يا (بول |
Daha fazla oyalanma, kus beyinli pust. | Open Subtitles | لا تماطل أيّها الغبيّ |
Sen ifade vermiyorsun, işi uzatıyorsun. | Open Subtitles | إنك لا تدلِ بالشهادة، بل تماطل القانون |
Eğer seni tanımasam geciktirmeye çalıştığını söylerdim. | Open Subtitles | إذا لم أكن أعرف كثيراً ، لقلت بأنك تماطل |