O zamana kadar, sakin ol ve manzaranın tadını çıkar. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين، يَرتاحُ. تمتّعْ بوجهةِ النظر. |
Mont St. Michel de kısa kalacaksın bunun tadını çıkar. | Open Subtitles | تمتّعْ بإقامتِكَ القصيرةِ هنا في "مونت سان ميتشل". |
Masanın tadını çıkar. | Open Subtitles | تمتّعْ بالمنضدةِ. |
Harika görünüyor. Kesinlikle. keyfini çıkar. | Open Subtitles | تبدو عظيما, بالتأكيد, تمتّعْ به |
Ama annem "fırsatın varken keyfini çıkar, cehennemde su yoktur" derdi. | Open Subtitles | لكن أُمَّي تَقُولُ دائماً، "تمتّعْ به بينما أنت يُمْكِنُ أَنْ." "لَنْ يكون هناك ماء في الجحيم." |
Amsterdam'da olmanın tadını çıkarın. | Open Subtitles | تمتّعْ بإقامتِكَ في أمستردام... في هولندا. |
Akşamın keyfini çıkarın lütfen, Bay Daglish. | Open Subtitles | رجاءً تمتّعْ بمسائك سيّد داقلش |
Eğlenmene bak ve bitince beni ara. | Open Subtitles | تمتّعْ بنفسك، وإدعُني متى أنت تَعْملُ. |
Törenin tadını çıkar, Fred. | Open Subtitles | تمتّعْ بالإستعراضِ، فريد. |
Kendi yarının tadını çıkar, arkadaşım. | Open Subtitles | تمتّعْ بنِصْفِكَ، صديقي. |
Yemeğinin tadını çıkar, Sam. | Open Subtitles | تمتّعْ بغدائِكَ، سام. |
Yumurta akının tadını çıkar. | Open Subtitles | تمتّعْ ببياضاتِ بيضكَ. |
Yeni hayatının tadını çıkar. | Open Subtitles | تمتّعْ بحياتِكَ الجديدةِ. |
Yaralanma izninin tadını çıkar. | Open Subtitles | تمتّعْ بك إجازة مرضيةَ. |
Manzaranın tadını çıkar. | Open Subtitles | تمتّعْ بوجهةِ نظرك |
Uçuşun keyfini çıkar Bay Cafmeyer. | Open Subtitles | تمتّعْ بطيرانِكَ، سّيد كافميير |
Manzaranın keyfini çıkar. | Open Subtitles | تمتّعْ بالمنظر. |
Şimdilik keyfini çıkar. | Open Subtitles | تمتّعْ به الآن. |
Erimeden tadını çıkarın. | Open Subtitles | تمتّعْ به قَبْلَ أَنْ يَذُوبُ. |
Zamanınız varken keyfini çıkarın. | Open Subtitles | تمتّعْ بهم بينما أنت يُمْكِنُ أَنْ. |