Genç bir kıza göre mezarlıkta çok fazla vakit geçiriyorsun. | Open Subtitles | إذ يبدو أنّك تمضين وقتًا طويلًا في المقابر بالنسبة لمراهقة. |
Hayatından çıkmış olan birisi için, onunla bayağı çok vakit geçiriyorsun. Meraklanma. | Open Subtitles | بالنسبة لشخص خارج الصورة أنت تمضين معه وقتاً طويلاً |
Ama bazı zamanlar bütün gününü yatakta, tıkınıp zırlayarak geçiriyorsun. | Open Subtitles | لكن بعض الأحيان تمضين يومك في السرير , تأكلين و تبكين |
Casinoda çok fazla zaman harcıyorsun ve ben sende bir problem olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنتي تمضين وقتاً كثيراً في الكازينو وأعتقد أن لديّك مشكلة |
Yani hadi, başka insanlar için bunu yaparken ne kadar vakit harcıyorsun? | Open Subtitles | بجدية كم من الوقت تمضين لناس غيرك؟ ماذا عنك؟ |
Sense tüm vaktini eski sevgilinle geçiriyorsun. | Open Subtitles | فإذا بكِ تمضين كلّ وقتكِ مع خليلكِ السابق |
Sense tüm vaktini eski sevgilinle geçiriyorsun. | Open Subtitles | فإذا بكِ تمضين كلّ وقتكِ مع خليلكِ السابق |
Sense tüm vaktini eski sevgilinle geçiriyorsun. | Open Subtitles | فإذا بكِ تمضين كلّ وقتكِ مع خليلكِ السابق |
Onlarla, benimle olduğundan daha fazla zaman geçiriyorsun. | Open Subtitles | أنتي تمضين وقتاً معهم أكثر مما تمضين معي |
Biliyor musun, kulağa ne kadar hoş gelse de vaktini hırsız ve katilleri arayarak geçiriyorsun. | Open Subtitles | أتعلّمين، بقدر ما يبدو الأمر ممتعًا أنتِ تمضين وقتِك فى ملاحقه السارقين والقتله |
- Evet. İyi vakit geçiriyorsun. - Sen de yapmalısın. | Open Subtitles | اجل ، انك تمضين وقتا مسليا عليك ذلك انت ايضا , انت لست مريض |
Son zamanlarda burada tek başına çok vakit geçiriyorsun. | Open Subtitles | تمضين كثيرًا من الوقت هنا مؤخرًا بمفردك. |
Bütün vaktini, aşkın gelip kapıyı çalmasını beklemekle geçiriyorsun. | Open Subtitles | أرجوك آنيت ... أنت تمضين كل وقتك في الوعظ حول انتظار الحب ... |
Sadece labaratuvar eşinle bir kaç saat geçiriyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تمضين بضعة ساعات مع شريكك بالمختبر |
Son zamanlarda Tommy ile epey vakit geçiriyorsun. | Open Subtitles | أنتي تمضين الكثير من الوقت معه مؤخراً |
Alex ve çocuklarıyla epey vakit geçiriyorsun. | Open Subtitles | أرى أنكِ تمضين وقت كثير مع "اليكس" |
Hilal kurtlarıyla çok fazla zaman geçiriyorsun son zamanlarda. | Open Subtitles | إنّك تمضين وقتًا طويلًا مع معشر (الهلال) مؤخرًا. |
O keke çok zaman harcıyorsun. Özel birisi için mi? | Open Subtitles | انت تمضين الكثير من الوقت على كعكة مكوبة واحدة |
Üzerinde saatler harcıyorsun ve saçına zarar veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تمضين ساعات وساعات على هذا ستخربين شعرك، حبي |
- Tüm vaktini teorin işe yarar mı yaramaz mı diye hesap ederek harcıyorsun. | Open Subtitles | ما هي؟ تمضين جل وقتك على الهوامش مفترضة أن نظرياتك صحيحة |
Bütün zamanını oradan oraya koştururak harcıyorsun onlarla birlikte yanacağının farkında bile olmadan alev almaya, parlamaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | ولكنّها قابلة للاشتعال لأقصى درجة. تمضين جُل وقتك مُنهمكة، |