ويكيبيديا

    "تمكنهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sahip
        
    Katılımcıları iyi eğitilmiş olmalı ve kesin hedeflere sahip olmalı ve liderlerinin bu hedefleri nasıl yerine getirecekleri konusunda bir stratejileri olmalı. TED لابد للمشاركين فيه أن يتم تدريبهم جيدًا، وأن يكون لهم أهداف وضحة، ولابد لقادتهم أن يكون لهم استراتيجية تمكنهم من الوصول لأهدافهم.
    İnsanoğlu, bir şeyi gerçek hayatta yaşamadan kafasında tecrübe etme gibi muhteşem bir adaptasyona sahip. TED وللبشر هذه القدرة الرائعة نتيجة التطور والتي تمكنهم من تجربة الاشياء في عقولهم قبل ان يقوموا بها في الحياة الحقيقة
    Elde bulunan sondaj teknolojisi, bu kadar sert ve derinde bulunan kayaları işçilerin hayatını kurtaracak hızda delecek kapasiteye sahip değildi. TED ولا يوجد تقنيات حفر مصنعة لديها القدرة على اختراق تلك الصخور صخور بتلك القساوة وذلك العمق بالسرعة التي تمكنهم من إنقاذ حياة المحتجزين.
    Emeklerinin karşılığını ev olarak aldılar, birçoğu için bunlar sahip oldukları ilk şeylerdi. Emeklerinin bir diğer karşılığı ise diğer zenci ev sahiplerinden oluşan bir topluluk oldu. TED كانت ثمار جهدهم تمكنهم من شراء منزل،... ...بالنسبة إليهم أول قطعة من الممتلكات يعرفونها على الإطلاق،... ...ومجتمع به مشترون آخرون للمرة الأولى... ...من الأفارقة الأمريكيين.
    Onu duyup onun bir parçası olmak istediler ve birden kendilerini bunu yapacak teknolojiye sahip olarak buldular. Delta blues'un the Stones, the Beatles ve Clapton'ı anımsatması gibi bir durumdu bu ve kendi zamanlarının cihazları adına bu müziği alma gereksinimini hissettiler. TED سمعوها، وأرادوا أن يكونوا جزء منها، وفجأة وجدوا أنفسهم وبحوزتهم تكنولوجيا تمكنهم من فعل ذلك، ليس كثيرًا على عكس طريقة البلوز دلتا ضربوا الوتر مع الستونز والبيتلز وكلابتون، وشعروا بالحاجة لدمج تلك الموسيقى في آلات عصرهم.
    Yalnizca, insanlar egitim alırlarsa, saglıklı olurlarsa, altyapıya sahip olurlarsa, işe gitmek için yollara kavusurlarsa, geceleri ders calismak icin ısıga sahip olurlarsa-- yalnizca bu durumlarda demografik bir hisseden gercekten yararlanabilirsiniz. TED ،فقط إذا كان للناس الحق في التعليم و كانوا بصحة جيدة ،و لديهم بنية تحتية لديهم طرق للذهاب الى العمل، لديهم إنارة تمكنهم من الدراسة ليلا فقط في هذه الحالات يمكن أن تحصل على نتيجة لهذا العائد الديموغرافي
    Onlardan internete bağlanmaları, mesajlaşacak veya blog yazacak bilgiye sahip olmalarını bekleyemeyiz, çünkü bunlar, onların zamanında olmayan yeni ve uğraşlı şeyler. TED وحيث ان الجميع لا يتوفع منهم أن يكونوا على تواصل مع التكنولوجيا المتقدمة أو أن يكونوا على دراية وافقة تمكنهم من ارسال الرسائل القصيرة أو كتابة المدونات التي تبدو وكأنها صرعة العصر والتي لم تكن " في أيامهم " تحدث على الاطلاق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد