Aptalca biliyorum ama onları her defasında farklı şekilde saçıma takıyorum o yüzden içlerinden bir tanesi terk edilmiş hissedecek. | Open Subtitles | لكن لقد أعتدت أن أضعهم في شعري في مناسبات مختلفه حتى لاتشعر ولا واحده منهم أنه قد تم التخلي عنها |
Yerden görebileceğiniz yükseltilmiş havalı bir demiryolu var, terk edilmiş. | TED | هناك سكة حديدية معلقة رائعة يمكنك رؤيتها من الأرض، والتي تم التخلي عنها. |
Ve orada, terk edilmiş bir çocuk ve annesi ile, onları terk eden adamla ilgili olarak son derece duygu yüklü bir kadınla karşılaştım. | Open Subtitles | وو جدت هناك إمرأة جياشة بالعواطف تجاه الطفلة التي تم التخلي عنها ورجلاٌ تخلا عنهما |
Silahları Basra'nın biraz dışında, terk edilmiş bir köyde bulduk. | Open Subtitles | وجدنا اسحله الدمار الشامل في البصره في القريه التي تم التخلي عنها |
Her ne kadar bu trenler, yüz yıl önce terk edilmiş olsa da zaman onları bir yerlere sürüklemiş, belkide geleceğe. | Open Subtitles | على الرغم من أن هذه القطارات تم التخلي عنها هنا قبل مئة سنة... ... وقد دفع بهم الزمان الي هذا المكان |
Romalılar M.S 410'da Britanya'yı terk ettikten sonra şimdiki Almanya ve Danimarka'dan gelen Sakson istilacılar terk edilmiş bölgenin savunmasızlığından çabucak faydalandılar. | TED | بعد خروج الرومان من بريطانيا في عام 410 م، غزاة الساكسون الذين هم الآن ألمانيا والدنمارك سرعان ما استغلوا ضَعف الأرض التي تم التخلي عنها. |
Santral terk edilmiş, o yüzden bakımı yapılmamış. | Open Subtitles | المحطة هجرت لذلك تم التخلي عنها |
Kalan kısım terk edilmiş. | Open Subtitles | و الباقي تم التخلي عنها |
terk edilmiş bir çiftlik daha. | Open Subtitles | ...مزرعة أخرى تم التخلي عنها. |