George Bush ile öğle yemeği yedim, biraz sonra Madonna ile kahve içeceğim. | Open Subtitles | لقد تناولت الغذاء مع جورج بوش وسأذهب الأن لتناول القهوة مع مادونا |
Mary ile öğle yemeği yedim ve ona dün geceden bahsettim, her şeyden değil sadece çıktığımızı söyledim. | Open Subtitles | تناولت الغذاء مع (ماري) وأخبرتها عما حدث الليلة الماضية ليس كل شيء مجرد أننا خرجنا معاً |
Ödevimi yaptım, Kelly'yle öğle yemeği yedim, terapistime gittim, tahrik etmeyen bir kitap okudum, | Open Subtitles | أنجزت واجباتي المنزلية، تناولت الغذاء مع (كيلي) ثم ذهبت إلى طبيب نفسي ثم قرأت كتابا غير محفز |
Jack? Frank Burroughs'la yeni öğle yemeği yedim. | Open Subtitles | لقد تناولت الغذاء مع (فرانك بوروز) |