Takım senin Ait olduğun yerdir, hissetmeye başladığın, haketmen gereken. | Open Subtitles | الفريق هو شيء تنتمي إليه وتشعر به، شيء عليك كسبه |
Ona Ait olmayan birkaç bir şey almışsa ne olmuş yani? | Open Subtitles | لذا كان لديه عدد قليل من البنود التي لا تنتمي إليه. |
Sonunda Ait olduğun yerin burası olduğunu fark ettin demek? | Open Subtitles | هل أدركتَ أخيرًا؟ بأن هذا هو المكان الذي تنتمي إليه |
Sizi, Ait oldugu ve ölümünün demir enstrümanlarını azap içinde tutarken tamamen huzurlu hissettigi o ileri dünya hakkında kafa yormak için cesaretlendiriyor. | TED | إنها تشجعكم لتتأملوا هذا العالم الراقي الذي تنتمي إليه حيث يمكنها أن تكون هادئة تماماً ممسكة بالمعدات الحديدية التي عذبت بها حتى الموت |
Bir şeyleri Ait oldukları yerlerine koyuyorum. | TED | وأضع الأشياء بحرص في مكانها الذي أشعر بأنها تنتمي إليه |
Tek umurumda olan şey seni, mahkemede Ait olduğun yere götürmek. | Open Subtitles | كل ما يُهمني، أخذك للمكان الذي تنتمي إليه في المحكمة |
Ait oldukları yere yıkmamı ister misin Ajan Mulder? | Open Subtitles | تريدني أن أضعها بالمكان الذي تنتمي إليه, أيها العميل مولدر؟ |
Gerçek olan bu. Ait olduğun yer bizim yanımız. | Open Subtitles | أما هذا فحقيقي هذا يتعلق بالمكان الذي تنتمي إليه |
Her zaman derli toplu olmanız, sizin buraya Ait olmadığınızı ele verir. | Open Subtitles | إنه أمر سيء عندما يكون المكان الذي تنتمي إليه كبيراً جداً |
Tek çözüm bir kez ve herkes için, size Ait olan dünya bulmaktır. | Open Subtitles | الحل الوحيد هو أن تعرف أي العالمين . تنتمي إليه ، واحد فقط للأبد |
Bebeğin Ait olduğu yer orası, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي تنتمي إليه الطفلة الآن |
Sanırım oraya Ait olmalı. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي تنتمي إليه الطفلة الآن |
Cleet, anneni Ait olduğu yere, evine götür. | Open Subtitles | كليت، خذ أمك للمنزل للمكان الذي تنتمي إليه |
Ama önemli olan Renee'yi Ait olduğu yere, akıl hastanesine göndermek. | Open Subtitles | ولكن المهم هو أن نعيد رينيه لمستشفى الأمراض العقلية الذي تنتمي إليه |
Ait olduğun diğer bir yer var ve annen, orya gitmeni istiyor. | Open Subtitles | هناك مكان آخر تنتمي إليه وأمك تريدك أن تذهب هناك |
Dünyalarını yoketmeye gönderilmişsin, ama sen hala bu dünyaya Ait olduğunu sanıyorsun. | Open Subtitles | وأُرسلتَ لتدمّر عالمهم وما زلتَ تعتقد أنك تنتمي إليه |
Sadece kum, kaya ve sessizliğin olduğu çölün ortasında bir çocuk olduğun zamanlarda bile Ait olduğun yerin orası olduğunu ve her zaman oraya Ait kalacağını bir türlü kabullenemedin. | Open Subtitles | حتى حين كنت ولداً في الصحراء و كل ما كان هناك الرمال و الصخور و الصمت لم تستطع أن تقبل حقيقة أن هذا ما تنتمي إليه |
New Jersey'de bir savaş çıkardın yollarda cesetler ama Ait olduğun yerde 20 bloğun hakkından gelemedin. | Open Subtitles | لقد بدأتَ حرباً في نيو جيرسي جثث على الطريق لكنك لا تستطيع السيطرة على 20 حي هنا في المكان الذي تنتمي إليه ؟ |
Bu yükü Ait olduğu doğru yere koyalım. | Open Subtitles | لنعد هذه إلى المكان الصحيح الذي تنتمي إليه |
Aslına bakarsan sen de Ait olduğun yerdesin. | Open Subtitles | فيما يتعلق بما يستحق أنت بالضبط في المكان الذي تنتمي إليه ايضاً |