Akıntılarda sürükleniyor, nehir yataklarına yerleşiyorlar, ve timsahların vahşi kavgaları sonucu tepiliyorlar. | Open Subtitles | تنجرف عبر التيار متكومة على مصارف النهر. وعن طريق القتل الوحشي للتماسيح |
Buz dünyasının son kalıntıları rüzgâr ve akıntıyla birlikte sürükleniyor. | Open Subtitles | آخر بقايا جليد العالم تنجرف بصحبة أدراج الرياح وعوامل المد والجزر |
Bir mercan kurtçuğu açık denize doğru sürükleniyor küçük resif hayvanları içinde yüzüyor. | Open Subtitles | (تنجرف (يرقة المرجان ..في عرض البحر تطفو على زبد من صغار الحيوانات المرجانية |
Süzülürler... Süzülürler... | Open Subtitles | تنجرف، تنجرف، تنجرف |
Sürükleniyorsun. | Open Subtitles | أنت تنجرف بعيداً. |
Sürükleniyorsun Bay Fisher. Dikkatli ol. | Open Subtitles | أنت تنجرف يا سيد فيشر، انتبه. |
Çamaşır kayıklarının, bir aşağı bir yukarı sürüklenmesini izleyip durdum. | Open Subtitles | ورأيت زوارق الملابس تنجرف ذهاباً وإياباً، من ضفة إلى أخرى |
Sürekli olarak da uzaya sürükleniyor. | Open Subtitles | تنجرف باستمرار بعيدًا نحو الفضاء |
Her geçen gün daha da uzaklara sürükleniyor. | Open Subtitles | إنها تنجرف أبعد مع كل يوم يمضي |
Sürükleniyorsun! | Open Subtitles | انك تنجرف |
Şimdi buzdağının kuzeye sürüklenmesini gözlemleme fırsatımız oldu. | Open Subtitles | والآن تتاح لنا الفرصة لمراقبة كيف تنجرف الجبال الجليدية إلى الشمال. |