yürüyüş kalsın bari ? | Open Subtitles | أيمكننا أن نبقي التنزه؟ التسكع في سنترال بارك هو تنزه |
Aslında, bu zararın... plastik tabanlı bir yürüyüş botu tarafından yapıldığını düşünüyorum. | Open Subtitles | على الأرجح أن الضرر تم بواسطة حذاء تنزه مطاطي |
En iyi arkadaşım yürüyüş kazası falan geçirmedi. | Open Subtitles | ما حدث لأعز أصدقائي لم تكن مجرد حادثة تنزه. |
Bu sabah köpeğini gezdiren bir kadın bulmuş. | Open Subtitles | وجدت من قبل إمرأة تنزه كلبها هذا الصباح |
Hiçbir şey yok,efendim. Sadece köpeğini gezdiren bu kadın var. | Open Subtitles | مجرد امرأة تنزه كلب ؟ |
- Evet, Los Angeles Ulusal Ormanı'nda doğa yürüyüşü yaparken bir kaza geçirip ölmüş. | Open Subtitles | - الأقدام على تنزه حادث في توفيت لقد أجل، |
O Meksikalılara uzun piknik masaları yaptırıyor. | Open Subtitles | ملاءاتي انا جعل أولئك المكسيكيين يصنعون طاولات تنزه طويلة |
Uzun bir yürüyüş ama sanırım... | Open Subtitles | انه تنزه طويل لكن اعتقد |
Um... yürüyüş gezisi, | Open Subtitles | رحلة تنزه |
- Evet, Los Angeles Ulusal Ormanı'nda doğa yürüyüşü yaparken bir kaza geçirip ölmüş. | Open Subtitles | -أجل، لقد توفيت في حادث تنزه على الأقدام |
Bir piknik hazırlayacaktım ilk buluşmamızda senin hazırladığın gibi ama o güzel havayolu bardaklarını nereden bulduğunu çözemedim. | Open Subtitles | كنت سأفرش سجادة تنزه مثل تلك التي وضعتيها في موعدنا الأول ولكن لم أعرف من أين حصلتي على |
Minivanımda piknik battaniyesi var gidebiliriz aslında. | Open Subtitles | كما تعلمين، لدي بطانية تنزه فيسيارتي،ربمايجدربناالذهاب... |