Sakladığımız ne olursa olsun sırrımızın açığa çıktığı an mutlaka hazırlıksız yakalanıyoruz. | Open Subtitles | , مهما كان ما تحاول اخفاءه لا نكون مستعدين أبداً عندما تنكشف الحقيقة |
Bizim için yaptığı işin aslında ne olduğu açığa çıkmamalı. | Open Subtitles | الطبيعة الحقيقيّة لعملها لصالحنا لا يجب أن تنكشف. |
Kişiliğin, kararların, dünyaya bakış açın tüm bunların hepsi açığa çıkacak. | Open Subtitles | شخصيتك , أحكامك نظرتك للعالم كل هذه الأشياء سوف تنكشف |
Binbaşı Carter ifşa edilmeseydi sizin için daha değerli olurdu. | Open Subtitles | مايجور كارتر ستكون اكثر نفعاً اذا لم تنكشف |
Orada mutluluk daha az düşünülür olaylar kendi kendine gelişir, değil mi? | Open Subtitles | ربما تفكرين قليلا بالسعادة هناك الأمور تنكشف من تلقاء نفسها، هل أنا مخطئة؟ |
Gerçek eninde sonunda ortaya çıkar. | Open Subtitles | حسنا , الحقيقة تنكشف دائما في نهاية المطاف. |
Çünkü arada sırada doğru oldukları ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | لأن، من وقتٍ إلى آخر، بعضها تنكشف بأنها حقيقية |
Ama bu kehanetin açığa çıkmasına izin veremem. | Open Subtitles | ولكنني لا استطيع ترك هذه النبوءة أن تنكشف. |
Bu acı çığlıklar cehennemin korkunç ve çirkinliğini açığa çıkarmak için. | Open Subtitles | الصراخ، متجهم و ... ... الحافة القبيحة للجحيم تنكشف |
Sizi haberdar edeceğiz... tam burada Büyük suçlarda bütün hikaye açığa kavuşana kadar. | Open Subtitles | سنبقيك على علم بالجديد دائما بينما هذه القصه تنكشف تدريجيا فى "مجرمون بشكل عام" |
-Pazarlıklar bir yere gitmiyor, bize yardım etmiyorsun, ve dürüstçe söylemeliyim, organizasyonunuz açığa çıkmak üzere. | Open Subtitles | - المفاوضات لا تؤدي الى شيء - أنت لا تساعدنا، و بصراحة تامة منظمتك على وشك أن تنكشف |
Kimliğim açığa çıkmadığı için çok şanslıyım. | Open Subtitles | . انني محظوظ لان هويتي لم تنكشف |
Kimliğim açığa çıkmadığı için çok şanslıyım. | Open Subtitles | . انني محظوظ لاني هويتي لم تنكشف |
Bir gün sırlarını açığa çıkaracağım Hel. | Open Subtitles | سوف تنكشف أسرارك في يوم من الأيام يــا"هيل" |
Gerekli ayarlamaları yaptım böylece kimliğin ifşa olmadı. | Open Subtitles | لقد اهتممت بالتلاعب بالمعلومات حتى لا تنكشف |
Kimliğim ifşa olmasın diye polisi bile arayamadın. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تبلغى عنه الشرطة خوفا من ان تنكشف شخصيتى |
İfşa olmanı göze alamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا المخاطرة بك أن تنكشف. |
Biz konuşurken bile gerçekleşen olaylar zincirinin son halkası. | Open Subtitles | إنها الحلقة الأخيرة في سلسلة أحداث تنكشف بينما نحن نتحدث. |
Kontrolünü geri bana vereceksin yoksa asıl gerçekler ortaya çıkar. | Open Subtitles | وسوف تعيدين لي الوصايه أو الحقيقه سوف تنكشف |
Ama eninde sonunda sırlar ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | . لكن فى النهاية الأسرار تنكشف |
Öyleyse, bir aldatma ortaya çıktığında, bir çiftin özellikle yapabileceği şeyler nelerdir? | TED | إذن، عندما تنكشف العلاقة ما هي بعض الأشياء المحددة يمكن أن يفعلها الأزواج؟ |