8 yaşındaki bir çocuk ulusal güvenlik için nasıl bir tehlike olabilir ? | Open Subtitles | بربّكِ، أنّى لفتى بالثامنة بالكاد يجيد الضرب والقسمة أن يُمثّل تهديدًا للأمن القوميّ؟ |
Fakat görünüşe göre bu şeylere maruz kalmak bile bir tehlike. | TED | لكن من الواضح، أن كشف مثل هذه الأشياء يعتبر تهديدًا. |
Sürülerin çoğu için bu burjuva iki ayaklılar kendi bölgeleri için ciddi bir tehditti. | TED | بالنسبة لمعظم المجموعات، تمثل هذه الكائنات المتزايدة تهديدًا خطيرًا لأراضيهم. |
Bir yargıca ölüm tehdidi göndermekten daha zekice şeyler yapabilirsiniz. | Open Subtitles | ألا تريد أيضًا ..أن ترسل تهديدًا بالقتل لسيادة القاضي |
Gençler dokumacı kuşların tehlikeli olmadığını çabucak öğrenirler. | Open Subtitles | تتعلّم الصغار سريعًا أن طيور الحبّاك لا تمثّل تهديدًا |
Diğer baronlar onu ele geçirmeye odaklanacaklardır. Yani... Çorak Topraklar'daki en büyük tehditle olan mücadelede kendini müttefik olarak sunarsın. | Open Subtitles | سيُركز النبلاء الآخرين على مُطاردته، لذا قدّمي نفسكِ كحليفة في قتال أعظم تهديدًا في الأراضي الوعرة |
Hakiki bir tehdide dönüşüyor. | Open Subtitles | لقد أصبح تهديدًا خطيرًا |
Hiçbir şey. Gerçek bir tehditse, sert rüzgârlar bile kasıp kavurur. | Open Subtitles | لا شيء، إذا كان يشكل تهديدًا حقيقيًا فإن الرياح الشديدة ستسبب الدمار |
Ayrıca birer tehditler. | Open Subtitles | إنها تمثّل تهديدًا أيضًا |
Bir yerdeki hastalığın her yerdeki insanlar için bir tehdit olabileceği fikri çok gerçektir. | TED | فكرة أن المرض في أي مكان يمكن أن يشكل تهديدًا للناس أينما كانوا هو حقيقة واقعة. |
Onlar yaratıktı ve tehdit oluşturuyordu. | Open Subtitles | لقد كانوا وحوشًا وقد كانوا تهديدًا |
Çocuğun ulusal güvenlik için bir tehlike olabileceğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعتقدون أن الفتى يمكن أن يُمثّل تهديدًا للأمن القوميّ |
Sovyetler Birliği bu dünyadaki özgürlüğe ciddi bir tehlike teşkil ediyor. | Open Subtitles | بأن الاتحاد السوفيتي يشكل تهديدًا حقيقيًا للحرية في هذا العالم وفي أوروبا، وفي |
Biraz kan kaybetti. Ama şimdilik hayati tehlike oluşturacak kadar değil. | Open Subtitles | كما أنّها فقدت بعض الدماء، لكن ذلك لا يمثّل تهديدًا على حياتها حتّى الآن. |
Üstü kapalı bir tehditti tabii. | Open Subtitles | -لكنّه كان تهديدًا مبطّنًا في الحقيقة |
Max nefes aldığı sürece tehditti. | Open Subtitles | ،طالما (ماكس) لا زالت على قيدِ الحياة فهي تمثل تهديدًا |
Yörüngeleri dünyanınki ile kesişenler dehşet verici bir çarpışma tehdidi oluşturuyorlar. | Open Subtitles | لتقاطع المدارات مع الأرض و هذا يُشكل تهديدًا لإصطدام كارثى. |
Bu, bölgenin tekrar Romulan tehdidi altında olduğuna işarettir. | Open Subtitles | هذا يعني تهديدًا جديدًا من قِبل قوم "روميولان" في هذا القطاع. |
Hayır. Kari'nin bu kadar tehlikeli olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا، أجد صعوبة في الإعتقاد أن "كاري" تمثل تهديدًا |
Yürüyen ölülerden biri olmadan önce bile tehlikeli biriydi zaten. | Open Subtitles | كان تهديدًا كفاية قبل انقلابه ميتًا سائرًا! |
Hepimiz ortak bir tehditle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | فإنّنا جميعًا نواجه تهديدًا عامًّا... |
İnsan birçok şeye tahammül edebilir ama var oluşuna yönelik bir tehdide edemez. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}فمن الممكن أن تتحمل أشياء كثيرة وكبيرة {\pos(190,220)}ولكن ليس ما يشكّل تهديدًا على حياة المرء |
Dış bir tehditse, eminim IP adresini takip edip problemi yüzyüze halledebilirler. | Open Subtitles | إذا كان تهديدًا خارجيًا فأنا متأكد من قدرتهم على إيجاد عنوان المعرف والتعامل مع المشكلة بشكل مباشر |
Farkında olmadığım tehditler mi oluşturuyor? | Open Subtitles | هل تشكل تهديدًا لا أعيه؟ |
Amerika ve İngiltere, Süveyş Kanalı için bir tehdit oluşmasından endişe ettiler. | Open Subtitles | خشيت أمريكا وبريطانيا من أن يشكل هذا تهديدًا لقناة السويس |
Kardeşime gelirsek onun sana olan aşkı bir tehdit oluşturuyordu. | Open Subtitles | أما أختي، فكان حبها لك تهديدًا. |
Bu gerçek bir tehdit değil. | Open Subtitles | إنه ليس تهديدًا حقيقيًا. |
Ona güvenecek. Ve ben onun için bir tehdit değilim. | Open Subtitles | وهي ستعوّل على ذلك، ولست أمثّل تهديدًا لها. |
İstediğini söyle, ama dün benim gördüğüm adam tehdit oluşturuyor. | Open Subtitles | قل ما تشاء، لكن الرجل الذي رأيته البارحة كان تهديدًا. |