ويكيبيديا

    "تهديدًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tehlike
        
    • tehditti
        
    • tehdidi
        
    • tehlikeli
        
    • tehditle
        
    • tehdide
        
    • tehditse
        
    • tehditler
        
    • için bir tehdit
        
    • tehdit oluşturuyordu
        
    • tehdit değil
        
    • tehdit değilim
        
    • tehdit oluşturuyor
        
    8 yaşındaki bir çocuk ulusal güvenlik için nasıl bir tehlike olabilir ? Open Subtitles بربّكِ، أنّى لفتى بالثامنة بالكاد يجيد الضرب والقسمة أن يُمثّل تهديدًا للأمن القوميّ؟
    Fakat görünüşe göre bu şeylere maruz kalmak bile bir tehlike. TED لكن من الواضح، أن كشف مثل هذه الأشياء يعتبر تهديدًا.
    Sürülerin çoğu için bu burjuva iki ayaklılar kendi bölgeleri için ciddi bir tehditti. TED بالنسبة لمعظم المجموعات، تمثل هذه الكائنات المتزايدة تهديدًا خطيرًا لأراضيهم.
    Bir yargıca ölüm tehdidi göndermekten daha zekice şeyler yapabilirsiniz. Open Subtitles ألا تريد أيضًا ..أن ترسل تهديدًا بالقتل لسيادة القاضي
    Gençler dokumacı kuşların tehlikeli olmadığını çabucak öğrenirler. Open Subtitles تتعلّم الصغار سريعًا أن طيور الحبّاك لا تمثّل تهديدًا
    Diğer baronlar onu ele geçirmeye odaklanacaklardır. Yani... Çorak Topraklar'daki en büyük tehditle olan mücadelede kendini müttefik olarak sunarsın. Open Subtitles سيُركز النبلاء الآخرين على مُطاردته، لذا قدّمي نفسكِ كحليفة في قتال أعظم تهديدًا في الأراضي الوعرة
    Hakiki bir tehdide dönüşüyor. Open Subtitles لقد أصبح تهديدًا خطيرًا
    Hiçbir şey. Gerçek bir tehditse, sert rüzgârlar bile kasıp kavurur. Open Subtitles لا شيء، إذا كان يشكل تهديدًا حقيقيًا فإن الرياح الشديدة ستسبب الدمار
    Ayrıca birer tehditler. Open Subtitles إنها تمثّل تهديدًا أيضًا
    Bir yerdeki hastalığın her yerdeki insanlar için bir tehdit olabileceği fikri çok gerçektir. TED فكرة أن المرض في أي مكان يمكن أن يشكل تهديدًا للناس أينما كانوا هو حقيقة واقعة.
    Onlar yaratıktı ve tehdit oluşturuyordu. Open Subtitles لقد كانوا وحوشًا وقد كانوا تهديدًا
    Çocuğun ulusal güvenlik için bir tehlike olabileceğini düşünüyorlar. Open Subtitles إنهم يعتقدون أن الفتى يمكن أن يُمثّل تهديدًا للأمن القوميّ
    Sovyetler Birliği bu dünyadaki özgürlüğe ciddi bir tehlike teşkil ediyor. Open Subtitles بأن الاتحاد السوفيتي يشكل تهديدًا حقيقيًا للحرية في هذا العالم وفي أوروبا، وفي
    Biraz kan kaybetti. Ama şimdilik hayati tehlike oluşturacak kadar değil. Open Subtitles كما أنّها فقدت بعض الدماء، لكن ذلك لا يمثّل تهديدًا على حياتها حتّى الآن.
    Üstü kapalı bir tehditti tabii. Open Subtitles -لكنّه كان تهديدًا مبطّنًا في الحقيقة
    Max nefes aldığı sürece tehditti. Open Subtitles ،طالما (ماكس) لا زالت على قيدِ الحياة فهي تمثل تهديدًا
    Yörüngeleri dünyanınki ile kesişenler dehşet verici bir çarpışma tehdidi oluşturuyorlar. Open Subtitles لتقاطع المدارات مع الأرض و هذا يُشكل تهديدًا لإصطدام كارثى.
    Bu, bölgenin tekrar Romulan tehdidi altında olduğuna işarettir. Open Subtitles هذا يعني تهديدًا جديدًا من قِبل قوم "روميولان" في هذا القطاع.
    Hayır. Kari'nin bu kadar tehlikeli olduğuna inanmıyorum. Open Subtitles لا، أجد صعوبة في الإعتقاد أن "كاري" تمثل تهديدًا
    Yürüyen ölülerden biri olmadan önce bile tehlikeli biriydi zaten. Open Subtitles كان تهديدًا كفاية قبل انقلابه ميتًا سائرًا!
    Hepimiz ortak bir tehditle karşı karşıyayız. Open Subtitles فإنّنا جميعًا نواجه تهديدًا عامًّا...
    İnsan birçok şeye tahammül edebilir ama var oluşuna yönelik bir tehdide edemez. Open Subtitles {\pos(190,220)}فمن الممكن أن تتحمل أشياء كثيرة وكبيرة {\pos(190,220)}ولكن ليس ما يشكّل تهديدًا على حياة المرء
    Dış bir tehditse, eminim IP adresini takip edip problemi yüzyüze halledebilirler. Open Subtitles إذا كان تهديدًا خارجيًا فأنا متأكد من قدرتهم على إيجاد عنوان المعرف والتعامل مع المشكلة بشكل مباشر
    Farkında olmadığım tehditler mi oluşturuyor? Open Subtitles هل تشكل تهديدًا لا أعيه؟
    Amerika ve İngiltere, Süveyş Kanalı için bir tehdit oluşmasından endişe ettiler. Open Subtitles خشيت أمريكا وبريطانيا من أن يشكل هذا تهديدًا لقناة السويس
    Kardeşime gelirsek onun sana olan aşkı bir tehdit oluşturuyordu. Open Subtitles أما أختي، فكان حبها لك تهديدًا.
    Bu gerçek bir tehdit değil. Open Subtitles إنه ليس تهديدًا حقيقيًا.
    Ona güvenecek. Ve ben onun için bir tehdit değilim. Open Subtitles وهي ستعوّل على ذلك، ولست أمثّل تهديدًا لها.
    İstediğini söyle, ama dün benim gördüğüm adam tehdit oluşturuyor. Open Subtitles قل ما تشاء، لكن الرجل الذي رأيته البارحة كان تهديدًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد