alay etme sözlü ironi tanımına uysa da, her sözlü ironi alay değildir. | TED | فكل تهكم هو سخرية لفظية لكن ليس كل سخرية لفظية هي تهكمية. |
Ve bu zor değil aslında... birisine hiç yalan söylemeden konuşmak, hiç küçümsemeden, alay etmeden, kandırmadan, abartmadan, veya birçoğunun yaptığı gibi gerçeği çarpıtmadan. | Open Subtitles | ومن ثم فمن الممكن التحدث الى شخص ما من دون أي الكذب من غير تهكم من غيرخداع |
Bunu alay etmeden söylemek imkansızmış. | Open Subtitles | انه صعب جداً نطقها بدون ان يبدوا في الصوت تهكم |
Bu bir iğneleme mi, Ajan Carter? | Open Subtitles | كان قلقاً أكان هذا تهكم أيها العميل (كارتر)؟ |
Güzel iğneleme. | Open Subtitles | تهكم جميل. |
Nükte Grossmith. | Open Subtitles | (تهكم يا (غروسميث |
Sürekli acayip bir alaycılık. | Open Subtitles | تهكم داعر دائماً |
Bunu alay etmeden söylemek imkansızmış. | Open Subtitles | انه صعب جداً نطقها بدون ان يبدوا في الصوت تهكم |
Bu ambigramı gönderen bu suçlular, bunu alay etmek, kışkırtmak için yaptılar. | Open Subtitles | قصدوا به أن يكون تهكم , استفزاز. لكن القائد أوليفيتي يظن أنك لو تستطيع استخدامهلتحديدهويتهم, |
alay ediyorsan da anlamıyorum, çünkü bu oyunun her şeyi aptalca. | Open Subtitles | إذا كان هذا تهكم فلا يمكنني معرفة الفرق بسبب سخافة كل شيئ بهذه اللعبة |
Senin geldiğin yerde alay denen şey yok mu? | Open Subtitles | ألم يكن عندهم تهكم من اين جئتى؟ |
Bu suçlular, o ambigramı gönderenler, bunu bizimle alay etmek bizi tahrik etmek için yaptılar. | Open Subtitles | هؤلاء المجرمون الذين أرسلوا هذا الرمز المتماثل... قصدوا به أن يكون تهكم , استفزاز. |
Sanki bir günlüğüne alay etmeden duramam da. | Open Subtitles | وكأني لا أستطيع تمضية يوم بدون تهكم |
her derdimi sakladım alay ettiler güldüm geçtim | Open Subtitles | "كل حزن خبأته.." وكل تهكم اهملته.." |
"İğneleme!" | Open Subtitles | " تهكم " |
İroni olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعترف إنه تهكم |
Sürekli acayip bir alaycılık. | Open Subtitles | تهكم داعر دائماً |