Bu konuyu ne kadar araştırsam aleyhinize o kadar suçlama yapacağım. | Open Subtitles | لأنني بقدر ما أنظر لهذا بقدر ما سأصدر تهماً ضدك |
Buradan senin merkeze gidip bu adama karşı suçlama başlatıp başlatmayacağımızı tartışacağız. | Open Subtitles | عليّ الذهاب من هنا إلى مركزك لمناقشة إن كنّا سنوجّه تهماً إلى هذا الرجل |
Yaşayanla ölüye saygı arasında bir denge kurmak zorundasınız. Size Suçlamada bulunmayacağım. | Open Subtitles | يجب أن تضع توازناً بين احترام الأحياء واحترام الأموات . لن أرفع تهماً ضدّك |
Ona Suçlamada bulunmadığım her gün bizim aleyhimize ve onun da lehine işliyor. | Open Subtitles | كل يوم لا أرفع فيه تهماً نخسر ميزة التقدم |
Biliyorum çünkü buraya bir şey daha söylemeye geldim. 48 saat içinde bir iddianame getirmezsen sana ve SPK'ya müvekkilimi taciz etmekten dava açacağım. | Open Subtitles | بالفعل، لأنني أتيت لأعلمك أيضاً ما لم توجه تهماً خلال 48 ساعة |
Eğer spermatisidler eşleşirse cinayet suçlamasıyla karşı karşıyasınız. | Open Subtitles | إذا كان مبيد النطاف يتطابق، فسوف تواجه تهماً بالقتل العمد |
Hiçbir şeyi kabul etme, her şeyi inkar et, karşı suçlama yap. | Open Subtitles | "أنكِر كُلَّ شئٍ, ولا تعترفَ بشئٍ ولتوجهِ تهماً مضادةً على الفور" |
Bunu anladın mı Teddy? suçlama yok... | Open Subtitles | افعل ذلك يا (تيدي) ولن تكون هنالك تهماً... |
Eğer Suçlamada bulunmazsa şanslı sayılırsın. | Open Subtitles | ستكون محظوظاً إن لم يوجّه لك تهماً |
Peki, Suçlamada bulunmazsanız gidiyorum. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن تقدم لي تهماً أو سأذهب. |
Hayatıma kasdettiği için Suçlamada bulunmayacağım! | Open Subtitles | ! لن أرفع تهماً ضدها رغم أنّها هددت حياتيّ |
- Suçlamada bulunmamış mı? | Open Subtitles | لما ترفع عليه تهماً ؟ لا.. |
Eğer böyle işliyorsa, bir iddianame hazırla. | Open Subtitles | وجه له تهماً إن كانت هذه طريقة سير الأمور |
Ben de elimde kazanacak kadar şey olmadan iddianame hazırlamak istemedim ve yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | وأنا فكرت أنني لا أريد أن أوجّه تهماً قبل أن أعرف أن لدي ما يكفي لأفوز |
Lanet olsun Harvey güya tezgah çevirmeyecektik. Şimdi ise buraya gelmiş kendi müvekkiline karşı iddianame vermemi istiyorsun. | Open Subtitles | سحقاً يا (هارفي)، لن أتواطأ في هذا وأنت هنا لتجعلني أوجه تهماً لموكلك |
Yedi yıl içinde tek kuruş bile kazandıysan ağır bir vergi kaçırma suçlamasıyla karşı karşıyasın demektir. | Open Subtitles | إلاّ في حالة لم تكسب قرشاً واحداً كدخل خلال 7 أعوام أنتَ تواجه تهماً خطيرة بشأن التهرّب من دفع الضرائب |
Şahidin senin cinayet suçlamasıyla karşı karşıya kaldığını öğrendiğinde fikrinden caydı ve ona para verdiğini kabul etti. | Open Subtitles | ليس بعد الآن حالما اكتشفت حجة غيابك أنها كانت تواجه تهماً بالإشتراك في جريمة قتل، |
Sierra, bir cinayet suçlamasıyla karşı karşıyasın. | Open Subtitles | (سييرا)، أنتِ تواجهين تهماً بالقتل. |