Kuzey-güney çünkü evin iki tarafı arasında termal farklılık yaratır sonra da doğal havalandırma. | TED | ومن الشمال والجنوب، لأنه يخلق فرقا حرارية بين كلا الجانبين من المنزل وبعد ذلك تهوية طبيعية |
Pencereleri açıp çapraz havalandırma da sağlayabilirsiniz. | TED | ويُمكنك أيضا فتحُ تلك النوافذ والحصول على تهوية متقاطعة. |
Geniş, düz bir tabana ihtiyacı var, havalandırma ve internet ve elektrik giriş yerlerine de. | Open Subtitles | إنه يحتاج قاعدة واسعة. قاعدة مسطحة. تهوية وفتحات لكل من الأزرار والإنترنت. |
Yine de dürüst olalım, hava akımı oldukça iyi. Güzel ve eski tip. | Open Subtitles | على الغم من ذلك ، فهذا نظام تهوية ممتاز ، على الطراز القديم |
Beni sürekli havalandırması olmayan küçük odalarda oynanan kötü oyunlara davet ediyor. | Open Subtitles | دائماً ما تدعوني لرؤيتها في بعض المسرحيات السيئة بقاعات صغيرة بدون تهوية. |
Burada havalandırma sistemi ve hava deposu var, ama yine de soğuk. | Open Subtitles | لدينا نظام تهوية هنا ولكن المكان مايزال باردا |
Genellikle endüstriyel havalandırma sistemleri, kongre merkezleri anlamına gelir. Daha 12 yaşında. | Open Subtitles | يعني عادةً أنظمة تهوية صناعية سنه 12 عام |
İçeriye tek giriş yolu havalandırma. | Open Subtitles | الوحيد الذي تستطيعون الوصول من خلاله هو نظام تهوية. |
Dolaplardan birinin arkasındaki duvarı açıp binanın havalandırma sistemine girmişler. | Open Subtitles | لقد فتحوا حائطاً فى أحد الخزانات ليتمكنوا من دخول نظام تهوية المبنى |
Sana diyorum, Pal. Kıyafetleri üreten firma havalandırma yapmamış. | Open Subtitles | أنا أخبرك يا صديقي البدلة المفصلة لا تقدم تهوية |
Saldırmıyorum, havalandırma kanalını arıyorum. Kızın odası garajın hemen üstünde. | Open Subtitles | لا أصيح، بل أبحث عن فتحة تهوية حجرتها فوق المرأب بالضبط |
Ve evi plastikle ve özel bir havalandırma sistemiyle kapladılar çocukluğumu ve ergenliğimi evde geçirdim. | Open Subtitles | و لذا قامت أمي بسد جميع المنافذ في البيت بالبلاستيك و ركبت نظام تهوية خاص و أمضيت ما تبقى من طفولتي و مراهقتي في المنزل |
Bu geminin havalandırma ağına sahiptir havalandırma boşlukları var. | Open Subtitles | هذه السفينة لديها شبكة تهوية داخلية حيث يسطيع الهواء المرور لأرجائها بالكامل |
Sığınma odasına giren bir havalandırma sistemi var. | Open Subtitles | يوجد نظام تهوية يمر مباشرةً بداخل الغرفة المؤمنة |
Su boşaltma yapılmamış bir havalandırma da göremiyorum ve burada da zararlı kimyasallar var. | Open Subtitles | ليس هناك صرف صحي لا يبدو أن هناك تهوية |
havalandırma kanalları olduklarını biliyoruz fakat girmemiz için çok küçükler. | Open Subtitles | هناك فتحة هناك فى الاعلي كما نعلم هناك قنوات تهوية لكنها صغيرة جدا |
Havayı temiz tumak için özel olarak tasarlanmış havalandırma şaftları inşa etmişler. | Open Subtitles | قاموا ببناء ممرات تهوية مصممة خصيصاً لتنقية هوائهم. |
Tek yapman gereken sayfaların aralarını açarak araya biraz hava girmesini sağlamak, tamam mı? | Open Subtitles | راقب ما سيحدث عندما نقوم بتجعيد أوراق الكتاب .. تأكد من وجود تهوية جيدة .. اتفقنا ؟ |
Elektriği, havalandırması dahil her şeyi olan kilometrelerce uzunlukta bir sığınak. | Open Subtitles | كيلو مترات من الممرات مدعمة بالهواء والكهرباء نظام تهوية وكل شيء |
Çamaşırhanenin havalandırmasını bulunca, yükleme kapısına kadar gideceğiz. | Open Subtitles | وحالما نجد فتحة تهوية الغسيل، نسلكها إلى رصيف التحميل |
Eğer toksin serbest kalırsa tüm binanın havalandırmasına sızabilir. Binanın etrafındaki her yerleşkeye bulaşacaktır. | Open Subtitles | يمكنه أن يتسرب عبر منافذ تهوية المبنى ويمكنه أن يلوث كامل المنطقة المحيطة بالمبنى |