Burada sorun çıkardığını söylüyorlar. | Open Subtitles | أنتِقررتيذلك. غرايس، أنهم يقولون أنكِ تواجهين مشكلة هنا. |
Avukatım gerdanlığın sende olmasının sorun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | المحامي قال أنكِ تواجهين مشكلة في إحضار القلادة. |
Ama bu adamın odanın dışında uyumasında sorun yok öyle mi? | Open Subtitles | هذا الرجل ينام خارج غرفه نومك ولا تواجهين مشكلة مع ذلك ؟ |
Ama bu adamın odanın dışında uyumasında sorun yok öyle mi? | Open Subtitles | هذا الرجل ينام خارج غرفه نومك ولا تواجهين مشكلة مع ذلك ؟ |
Evet. Hey, dizüstü bilgisayarın hâlâ sorun çıkarıyor mu? | Open Subtitles | حسناً، مهلاً، هل ما زلت تواجهين مشكلة في حاسوبك؟ |
Merhaba. Bir sorun mu var? | Open Subtitles | هاى، تواجهين مشكلة |
Bir sorun mu var? | Open Subtitles | تواجهين مشكلة ؟ |
Sen Caleb'la bir sorun yaşadığında ben her türlü saçma ayrıntıyı dinliyorum. | Open Subtitles | اسمع كل تفصيل طويل شكّاء بكّاء عندما تواجهين مشكلة مع (كيلب) |