Isaac Newton alışık olmadığımız bir mütevazı anında bir keresinde keşfedilmemiş dev gerçekler okyanusunun kıyısında oynayan bir çocuk olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قال اسحق نيوتن في لحظة تواضع نادرة أن علمه مثل طفل صغير يلعب على شواطئ محيط واسع بأراض مجهولة |
Ve hatta en mütevazı. | Open Subtitles | أعظم محارب على الأرض والأكثر تواضع أيضاً |
Eşcinsel onurunun amacından uzaklaştığını düşünen bir arkadaşım Eşcinsel tevazu Haftası düzenlememizi önermişti. | TED | لي صديق فخور بكونه مثلياً ذهب بعيدا في الأمر حيث إقترح لي ذات مرة أن ننظم أسبوع تواضع مثليي الجنس. |
Tam bir tevazu ile bütün büyük sanatçıların büyük bir yöneticiye gereksinimi olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | دعوني أقول فقط، وبكل تواضع إن جميع الفنانين العظماء يحتاجون إلى مُخرج عظيم، كما تعلمون |
Hepimiz, halkınızı mutlu etmeniz, yönetmeniz, ve korumanız için, Alçakgönüllülük ile size yalvarıyoruz. | Open Subtitles | والروح في المملكة كلها نحن نرجوك وبكل تواضع لتحريك , وسيادة, وانقاذ شعبك |
Bu nedenle, şimdi en ufak bi itiraza bile maruz kalmayacak kendi düşüncelerimi alçakgönüllülükle önereceğim. | TED | ولذلك، انا الان سأقدم بكل تواضع افكاري التي اتمنى ان لا تكون عرضة لأي اعتراض. |
Adım adım yükseldi, mütevazı ve saygılı çünkü tevazu ve saygı, ihtirasın silahlarıdır. | Open Subtitles | لقد ارتقى السلم خطوة فخطوة في تواضع واحترام لأن التواضع والاحترام هما أسلحة الطُموح |
Hem de Duncan doğuştan çok mütevazı. | Open Subtitles | ثم أن دنكن هذا كان يمارس سلطاته في تواضع |
Bu öneriyi size bu gece mütevazı bir şekilde sunuyorum. | Open Subtitles | أنا بكل تواضع أقدم إليكم هذا الإقتراح الليلة |
Bir kusurun varsa, ki olmadığı ortada, o da mütevazı olman. | Open Subtitles | وإن كان لديك علة ما فهذا دليل تواضع |
Ben yeni polis şefi olarak büyük bir tevazu ile onun yerini alacağım. | Open Subtitles | فهذا تواضع كبير بأن أخذ مكانها كقائد للشرطة |
Dolayısıyla güvenle gönderildiklerine emin olmak için Nootka ve Çin arasında çaya karşılık su samuru ticaretinde kullanılacak bir tekeli imzalamanızı tevazu ile rica ediyoruz. | Open Subtitles | لذا، لضمان إيصالهم بأمان نفترح بكل تواضع أن تعطي الشركة إحتكار تجارة الشاي |
Alçakgönüllülük olmadan, cesaret tehlikeli bir kumardır. Dış halkada karışıklık. | Open Subtitles | بدون تواضع , الشجاعة هى لعبة خطرة اضطراب فى الاطار الخارجي |
Büyük bir erdem ve Alçakgönüllülük göstererek küçük Jonah'ın vaftiz babası olma davetini kabul ediyorum. | Open Subtitles | بكل تواضع وسماحة اقبل دعوتكم بأن اكون |
Muazzam bir gurur duysam da büyük bir alçakgönüllülükle ve işini yapmış olma duygusuyla ve büyük minnet duyarak ülkemizdeki en yüksek mevki için adaylığı kabul ediyorum. | Open Subtitles | بكل تواضع وبكامل الفخر وبالاحساس بثقل المهمة التى يجب أن تنجز أقبل بإمتنان ترشيحكم لى |
Mülkünüze izinsiz girdiğimiz için alçakgönüllülükle affınız için yalvarıyorum. | Open Subtitles | انني بكل تواضع اطلب الصفح على التدخل في خصوصياتك |
Tüm bunlara rağmen alçak gönüllükle önünde eğilerek selam veriyoruz. | Open Subtitles | ..وحتى ذلك الحين ، وأنا أضع يدي في تواضع أمامكم |
Her zaman en iyisini bilmediğimi ve bizden daha akıllı birinin Karanlık Lord'un onunla daha işinin bitmediğine inandığını naçizane daha yeni öğrendim. | Open Subtitles | لكنني مؤخرًا وعن .. تواضع منّي ذُكّرتُ .. أنني لا أعرف دائمًا ما الأفضل وشخصٌ أكثر منّا حكمةً .. يظنُّ أن سيّد الظلام |
Bugün başbakana Hindistan ve onun geleceği için, teklifini tevazuyla kabul ettiğimi ilettim. | Open Subtitles | وبعد ظهر هذا اليوم، من أجل الهند ومستقبلها، أخبرت رئيس الوزراء أنني بكل تواضع أقبل عرضه. |
- Gerek duymuyorum. - Pek mütevazisin. | Open Subtitles | لا أرى حاجة لذالك - تواضع - |
Mütevazilikle ve heyecanla prodüktörlüğünü yaptığım Guido Contini'nin sıradaki filmini açıklıyorum: | Open Subtitles | بكل تواضع وسرور أعلن عن إنتاجي... لفيلم (جويدو كونتيني) القادم: |
Cehaletim için bütün alçakgönüllüğümle özür dilerim, usta. | Open Subtitles | أنا بكل تواضع الاعتذار لجهلي، والماجستير. |
alçakgönüllü, sakin bir ulusal kahraman gibi konuşmak ve.. | Open Subtitles | ولكن بدلا من أن تقوم بكل تواضع وهدوء بلعب دورك كبطل قومي |