Adalet Bakanlığı aleyhimde suçlamalar yapmak üzere. Durumunuza yardımcı olabilecek konumda değilim. | Open Subtitles | وزارة العدل على وشك توجيه التهم الاجرامية ضدي فأنا لست بوضعٍ لمساعدتكِ، لقضيتك |
Onu temize çıkaracak somut kanıtın yoksa suçlamalar aynen kalmak zorunda. | Open Subtitles | إلاّ إذا كان لديكَ أدلة فعلية تبرئها، وإلا فعلينا توجيه التهم إليها |
Tabii o zaman hakkındaki suçlamalar konusunda sana yardım etmem. | Open Subtitles | سيتحتم عليّ بالطبع أن أعيد توجيه التهم إليك. |
Ben hala suçlamada bulunman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أنه مازال عليك توجيه التهم |
Endişe mi dile getirdi yoksa suçlamada mı bulundu? | Open Subtitles | قلق أو وصل إلى مرحلة توجيه التهم ؟ |
Kanun, ona suçlamalar dosyalandıktan sonra savunmasını oluşturmak için bir gün verir. | Open Subtitles | من قبل القانون فانه يحظى بيوم واحد بعد أن يتم توجيه التهم لتجميع أفكاره |
Pasaportlarının nerede saklandığını bulmak ve onları geri almak istiyorum ki suçlamalar yöneltilmeden evlerine dönüyor olabilsinler. | Open Subtitles | أريد أن أجد المكان المخبأة فيه جوازات سفرهن وأعيدهم لهن، كي يُتمكنَّ من العودة لأوطانهن قبل توجيه التهم |
Hakkındaki suçlamalar için seni San Juan Adası'na götürecekler. | Open Subtitles | و سيصطحبونكَ إلى جزيرة "سان خوان" من أجل توجيه التهم إليك |
Yine de suçlamada bulunmak istiyor musun? | Open Subtitles | انت لا زلت تريد توجيه التهم ؟ |