Tek söylediğim bu adamda bir şeyler olduğu. Dikkatli ol. Hayır, hayır. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو إن ذلك الرجل يثير الشك، توخي الحذر |
Sen Dikkatli ol. Dikkatli olmaktan bıktım usandım artık. | Open Subtitles | لا، أنت توخّ الحذر فأنا سئمت من توخي الحذر |
Çok tehlikeli bir yere gidiyorsun bu yüzden Dikkatli ol. | Open Subtitles | ستذهبين إلى مكان خطير للغاية، لذا، توخي الحذر |
Kendine dikkat et derdim ama eminim bunu nasıl yapacağını biliyorsundur. | Open Subtitles | أود أن أقول لكِ توخي الحذر لكني واثق من أنك تعلمين كيف تحمي نفسك |
Ben kesinlikle silah kullanılmasına karşıyım, lütfen dikkatli olun. | Open Subtitles | إنتبهوا لإستعمال الأسلحة لذا يرجى، توخي الحذر. |
- Dikkatli ol. - Ve telepatik bağlantıyı muhafaza et. | Open Subtitles | توخي الحذر وابقي على اتصال عبر توادر الخواطر |
Hey, dostum. Dikkatli ol. Ortalarda bir sürü lanet aptal var. | Open Subtitles | انظر يا رجل توخي الحذر فقد تقابل حمقى كثيرين هناك |
- Çavuş, Dikkatli ol. Anlaşıldı efendim. | Open Subtitles | .ـ أيها الرقيب، توخي الحذر .ـ حسناً، سيّدي |
Dikkatli ol gringa, Teksaslı küçük kızlara göre zordur buralar. | Open Subtitles | توخي الحذر أيتها الأجنبية التيار قوي هنا لا يناسب فتيات صغيرات من تكساس |
Hint istihbarat servisinden olduğu için kolay olmayacak. Dikkatli ol. | Open Subtitles | بعد انضمامه لخلية هندية لم يعد سهل المراس، لذا توخي الحذر |
Tamam, şimdi ateş etmeye hazır, o yüzden Dikkatli ol. | Open Subtitles | حسناً، الآن أنتِ مستعدة لإطلاق النار لذا توخي الحذر |
Dikkatli ol. Bu bölgeye konsantre ol. | Open Subtitles | توخي الحذر , ركزي في هذه المنطقة |
- Yani güçlerini biliyor. - Hayır anne, Dikkatli ol. | Open Subtitles | إذاً أصبح يعرف بشأن قدراتك - لا أمي توخي الحذر - |
Michael soyunurken Dikkatli ol lütfen. | Open Subtitles | مايكل ، يرجى توخي الحذر و أنتم تتعرون |
dikkat et. Bir yerlerini inciteceksin, küçük hanım. | Open Subtitles | توخي الحذر ستعرّضين نفسكِ للأذى أيتها الشابة |
Benden söylemesi, damgayı bastığın yere dikkat et. | Open Subtitles | يتوجب عليك توخي الحذر مع هذه المواد قد تتسبب بقتلك |
Bunlar Arnavut kaldırımıdır düşebilirsin, dikkat et! | Open Subtitles | توخي الحذر تلك الحصوات الكبيره ستنال منك |
Aslında, her şey... çocuklar dikkatli olun. | Open Subtitles | كما واقع الأمر، توخي الحذر مع كل شيء ، رجال. |
Yine de, Beyaz Saray dikkatli olmak istiyor. | Open Subtitles | مع هذا، البيت الأبيض يصر على توخي الحذر و الحيطة |
Yatırımcılarla otel odalarında röportaj yapacaksan dikkatli olman gerekir. | Open Subtitles | إن كنتِ ستجري لقاءات مع الشخصيات الهامة في غرف الفنادق فعليكِ توخي الحذر |
Evet, gerçekten öyleydi. Ama Dikkatli olmamız gerek. | Open Subtitles | أجل، أجل، كانت كذلك لكن علينا توخي الحذر |
Yine de dikkatli olmalısın çünkü AİK'ler kızıl-ötesi kullanırlar. | Open Subtitles | لكن علينا توخي الحذر لأن القتلة المطاردين يستخدمون الأشعة تحت الحمراء |
Temkinli ol. | Open Subtitles | ولمعرفة كلمة الرب توخي الحذر فقط |
Ve yarın yine, avlanacağız. Ama dikkatli olmalıyız, çünkü canavar her an... | Open Subtitles | سيتوجب علينا توخي الحذر ، لأن الوحش يمكن ان يأتي باي وقت |