Eğer, Davies'in dedikleri doğruysa, Torben'in kaybedecek çok şeyi var. | Open Subtitles | إن صح ما قاله (دايفيز) فـ(توربون) معرّض للكثير من الخسائر |
Sizin inkârlarınızla ilgilenmiyorum, Bay Torben. Patty Hewes da ilgilenmeyecek. | Open Subtitles | لست مهتمة بسماع إنكارك، سيد (توربون) ولا (باتي هيوز) أيضاً |
Torben'in de aynı zamanda içeriden bilgi sızdırmacı olduğu gerçeği ve McClaren'in bağışçısı olması onun davası için çok kötü bir durum. | Open Subtitles | حقيقة كون (توربون) متعامل غير شرعي وفي نفس الوقت ممول لـ(مكلارين) مدمرة لقضيتها |
Çaprazda, Patty sana Torben konusunda baskı yapacak ve seni tekrar sinir etmeye çalışacak. | Open Subtitles | أثناء شهادتك، ستفتح (باتي) موضوع توربون) لتحاول إرباكك مجدداً) |
Bildiğim kadarıyla, Bay Tolben'in finansal ya da başka bir şekilde McClarenTruth.org'a bir katkısı olmamıştır. | Open Subtitles | حسب معلوماتي، السيد (توربون) لم تربطه علاقة (تمويلية أو غيرها بموقع (حقائق مكلارين |
Burada nasıl bir ilginiz olduğunu gerçekten bilmiyorum Bay Torben, ...ama Bay Simon'un bildiğine inanıyorum. | Open Subtitles | (لا أعلم مدى تورطك في الأمر، سيد (توربون ولكن أعتقد أن السيد (سايمون) يعرف |
Bayan Hewes'a benim ve Bay Torben hakkında neler söyledin? | Open Subtitles | وبما أخبرت السيدة (هيوز) عني وعن السيد (توربون)؟ |
Torben dava ile ilgili olarak çok heyecanlıydı ve sağlıklı bir nakit akışı sağlayabilirdi. | Open Subtitles | توربون) كان متحمساً للغاية بشأن) القضية وعرض توفير تمويل كبير |
Davies, yasadışı tiyolarının verilmesinden Torben'in sorumlu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (دايفيز) قال أن (توربون) مسؤول عن تمرير معلومات الأسهم الغير شرعية |
Çünkü Torben ile işbirliği yaptık. | Open Subtitles | - (لأننا متورطون مع (توربون إنه أكبر ممول لموقع (حقائق مكلارين) |
Şayet Helmut Torben içeriden bilgi sızdırmada yer aldıysa, ...o zaman Naomi Walling'in itibarını düşürmek için direk hamle yapmıştır. | Open Subtitles | إذا كان (هيلميت توربون) متورطاً في التعاملات غير (الشرعية، فلديه دافع مباشر لتشويه سمعة (نايومي والينج |
Torben, Naomi'nin özel bilgilerini sızdırmış olabilir, ...ki bu da Channing'i temize çıkarabilir. | Open Subtitles | ربما سرّب (توربون) معلوماتها الشخصية وهذا سيبريء (شانينج) من التهمة |
Bu çok tehlikeli. Torben çok varlıklı ve güçlü. | Open Subtitles | هذا أمر خطير، (توربون) ثري جداً ولديه نفوذ |
Torben'i gerekli görürsek, istediğimiz zaman takip edebiliriz. Ama eğer onu takip etmek gereksizse, bu çok aptalca olur. | Open Subtitles | يمكننا فضح (توربون) وقت ما شئنا لكن السعي وراءه دون داعي غباء |
Bay Torben'den müvekkilinize yapılan bütün bağışlara ilişkin bilgi talebimi içeren bir dosya hazırladım. | Open Subtitles | لقد قدمت طلباً بالحصول على كل المعلومات الخاصة بمساهمات السيد (توربون) لموكلكِ |
Haklıydın. Ellen Parsons Helmut Torben hakkında bildiklerini gizlemeye niyetlendi. | Open Subtitles | كنتِ محقة، (إلين بارسونز) كانت تنوي (إخفاء ما تعلمه عن (هيلميت توربون |
Masum bir insanın peşine düşmekle ilgilenmiyorum. Eğer bütün bunların arkasında Torben varsa, ...emin ol bunun bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | لست مهتمة بملاحقة رجل بريء، إذا كان (توربون) هو المذنب الحقيقي في هذه القضية، سأتأكد من محاكمته |
Bana Torben'dan bahsetmekle oldukça büyük bir risk alıyorsun. | Open Subtitles | (قمتِ بمخاطرة كبيرة بإخباركِ لي عن (توربون |
O halde, birisi Torben'dan parayı alırken hata yaparsa, bu kişi Bay Simon'dur. | Open Subtitles | لذا فخطأ أخذ الأموال من السيد (توربون) مسئولية (السيد (سايمون |
Adı Helmut Torben. Bizim birincil bağışçılarımızdan biridir. | Open Subtitles | (أجل، اسمه (هيلميت توربون إنه أحد ممولينا الرئيسيين |
Bay Tolben oldukça varlıklı bir adamdır. Talebimde onun derin ceplerinden alacağım tazminatı esas alacağım. | Open Subtitles | السيد (توربون) رجل ثري، سأبني ما أطلبه من تعويضات على قدر ثروته |