Beni çok memnun eden 20 yıllık bir genişleme planım var. | Open Subtitles | لدي خطة توسّع تدريجية تستمر 20 عام وأنا سعيد للغاية بها. |
102.000 metre kare alan ve 258 hektarlık bir arazi içinde yer alan bu bina, 1991 yılında tamamlanan orijinal binanın bir genişleme bölümüydü. | Open Subtitles | شمل 1.1 مليون قدم مربّع فضاء، ويستند إلى 258 هكتار، هذه البناية كانت توسّع التركيب الأصلي أكمل في 1991. |
Morbid obez astronotlar için bir genişleme modu var. | Open Subtitles | لديهم خاصية توسّع لرواد الفضاء ذوي السمنة الزائدة |
Göz bebekleri genişlemişti. | Open Subtitles | و عاني من توسّع بؤبؤ العين |
Bu kan damarlarının neden genişlediğini açıklıyor. | Open Subtitles | حسنًا، هذا يوضّح توسّع الأوعية الدموية |
Yetkililer bugün arama çalışmalarını Crownpoint'ten doğuya, Hospah ve White Horse'a kadar genişletiyor. | Open Subtitles | السلطات توسّع دائرة البحث شرقاً من (كراونبويت) إلى (هوسبا) و(وايت هورس)" |
- Görünüşe göre El Lupo' nun büyük genişleme planları varmış. | Open Subtitles | يبدو أنّ (إل لوبو) لديه خطط توسّع كبيرة |
- Bağırtı, kanama, genişleme. | Open Subtitles | -ما هذا؟ صراخ، نزيف، توسّع... |
Göğüs röntgeni mediastenin genişlediğini, kafa tomografisi serebral ödem olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | - يوجد توسّع في المنصف وتخطيط المخ أظهر وذمة دماغيّة، تلقى (مانيتول) و(ديكساميثاسون)... |
HR işini genişletiyor. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} الموارد البشريّة توسّع نشاطاتها. |