Tekrar düşünmesi için yalvardım. Bana gitmemi söyledi. | Open Subtitles | توسّلتُ إليها أن تعيد النظر، وطلبت منّي الرحيل |
Yüzlerce kez seni arayıp benimle konuşman için yalvardım, sana yardım edebilmek için yalvardım. | Open Subtitles | حاولتُ الإتّصال بك مئات المرّات، توسّلتُ إليك بأن تتحدّث معي، توسّلتُ إليك بأن تحصل على مساعدة. |
Kullandığı teknolojiyi kullanabilir kılması için yalvardım. Ama o teknolojisi olduğunu bile inkâr etti. | Open Subtitles | توسّلتُ إليه ليجعل تقنيته مُتيسّرة، لكنّه نفى إمتلاكها. |
Sana bir şey sordum, gerçekleri söylemen için sana yalvardım ve sen bana kalkmış bu kıçı kırık hikayeyi mi anlatıyorsun? | Open Subtitles | سألتكِ، توسّلتُ إليكِ أن تخبريني الحقيقة وهذه القصة المجنونة هي ما خرجتِ بها؟ |
Söylememesi için ona yalvardım. | Open Subtitles | توسّلتُ إليه ألاّ يُخبر أحداً. |
Birisinin yardım etmesi için yalvardım. Öz annem bile bana sırtını çevirdi. | Open Subtitles | توسّلتُ أمي لتساعدني لكنّها تجاهلتني |
Kalması için ona yalvardım. Öyle utanç verici ki. | Open Subtitles | توسّلتُ إليه أن يبقى. |
Kalması için ona yalvardım. | Open Subtitles | توسّلتُ إليه أن يبقى. |
Mavi periye gittim seni sihirle kurtarması için yalvardım. | Open Subtitles | ) ذهبتُ إلى (بلو فيري)، و توسّلتُ إليها لتساعدنا و تنقذكِ بالسحر. |
Sara'ya dikkatli olması için yalvardım ama o "Baba, çok fazla endişeleniyorsun" dedi. | Open Subtitles | توسّلتُ من (سارة) أن تكون حذرة، لكنّها قالت: "أبي، أنت تقلق كثيراً". |
Lakewood'a gelmesi ve Brandon James belgeseli için araştırma yapmama yardım etmesi için yalvardım. | Open Subtitles | توسّلتُ إليها أن تأتي إلى" لايكوود"و.. تساعدني على البحث من أجل وثائقي عن (براندون چيمس). |
Amy'ye geri dönmemiz için yalvardım. | Open Subtitles | توسّلتُ (إيمي) أن تعود. |
Ona yalvardım. | Open Subtitles | توسّلتُ إليه. |