Tamam, Elaine, David... bence Bir anlaşma ortamı sağladık. | Open Subtitles | حسناً، إلين، ديفيد، أعتقد أننا توصلنا إلى اتفاق مبدئي. |
Babam beni mirastan mahrum etmek istedi ama Bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | أبي كان سيحرمني لكننا توصلنا إلى اتفاق. |
30 yıl önce Bir anlaşma yaptık | Open Subtitles | قبل ثلاثين سنة توصلنا إلى اتفاق. |
Dina Araz'la, bizim için gizli çalışması ve Fayed'e yaklaştırması için Bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | لقد توصلنا إلى اتفاق مع (دينا أراز) أن تعمل بشكل سري لصالحنا وتتصل بـ(فايد) |
Bir anlaşma yaptık, Keith. | Open Subtitles | لقد توصلنا إلى اتفاق, كيث. |
- Bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | -في الحقيقة، توصلنا إلى اتفاق |
Eğer Bir anlaşma yaparsak çağırmam. | Open Subtitles | -إلا لو توصلنا إلى اتفاق |
Bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | - لقد توصلنا إلى اتفاق. |