Taunton Ördeği, nasıl içinde yaşıyor, görüyor musunuz Lordum? | Open Subtitles | هل ترى ياسيدي, إن بطة تونتون تعيش بداخله؟ |
Aslında, Taunton'da yaptıklarınız hakkında çok şeyler duydum. | Open Subtitles | -صاحب الأنف الضخم في الحقيقة, سمعت بأعمالك في تونتون |
Taunton Ördeği korkunç durumda olmalı. | Open Subtitles | كانت حادثة بطة تونتون حادثةً مأساوية |
Tonton Macoute misali hâlâ burada takılıyorsun. | Open Subtitles | " تبقى هنا في الجوار تتظاهر أنك " تونتون ماكو |
Eğer onları buraya gizlice sokacaksam bir ateşleyici ve Tonton isterim. | Open Subtitles | لكن إذا كنت سأهربهم الى هنا سأحتاج الى مسدس طاقة و (تونتون) |
Bir dakika önce güzellik ve huzur içindeyken,... .. şimdi gizli polisle, Tontons Macoutes ile çevriliydik. | Open Subtitles | بعد ذلك وجدنا أنفسنا محاطين بالشرطة . "السرية "تونتون ماكوت |
Taunton yakınındaki çiftlik de öyle. Ayrıca son derece iyi huylu bir gençtir. | Open Subtitles | , والمزرعة قرب تونتون وهورجل بسيط وودود |
- Köyün çocuklarını değil de bizi, Taunton'daki ıslahhanede kalan çocukları çalıştırırlardı. | Open Subtitles | (استخدمونا نحن الأولاد من إصلاحية (تونتون لم يستخدموا أولاد القرية مطلقًا |
O bizim "Tonton" adamımız! | Open Subtitles | (انه (تونتون الاب بالنسبة لنا |
- "Tonton Macoute". | Open Subtitles | "تونتون ماكوت" |
"Tonton". | Open Subtitles | (تونتون) |
Lucien beni Tontons Macoutes'in burnunun dibinden kurtardı. | Open Subtitles | لوسيان) قام بخطة وسحبني رغماً) . (عن (تونتون ماكوت |