Bu avcılar, avların sıklıkla bir araya geldiği okyanus akıntıları arasında mekik dokuyor. | Open Subtitles | هؤلاء الصيّادين يجوبون الحدود بين تيارات المحيط حيث تتجمّع فريستهم في أغلب الأحيان. |
Güney Amerika, Avustralya ve Antarktika okyanus akıntıları sayesinde ılıman kalıyor, ekvatordan kıtaları çevrelemeye zorlanan akıntılar. | Open Subtitles | أستراليا والقارة القطبية الجنوبية تبقيها دافئة تيارات المحيط المنجذبة من خط الاستواء للجنوب |
Kaliforniya sahillerinde okyanus akıntıları sürekli olarak derinlerden yüzey seviyesine besin taşır. | Open Subtitles | على طول ساحلِ كاليفورنيا، تحمل تيارات المحيط ُ مواد مغذّيةِ مِنْ الأعماقِ إلى الطبقاتِ السطحيّةِ. |
Ve bu da Dünya'yı çevreleyen ve iklimleri düzenleyen büyük okyanus akıntılarını git gide engelliyor. | Open Subtitles | حركة تيارات المحيط القوية هذا الدفق الذي يدوّر العالم وينظم المناخ |
Grönland'ın eriyen suları okyanus akıntılarını değiştiriyor. | Open Subtitles | تُغير مياه (جرينلاند) الذائبة ،في مسار تيارات المحيط |
Bunun, Dünya'daki okyanus akıntılarının çöküşüyle başlayan bir felâket olduğu düşünülmekte. | Open Subtitles | كارثة يعتقد أن سببها انهيار نظام الأرض من تيارات المحيط. |
Bu olay, okyanus akıntılarının düzenini yeni baştan şekillendirdi ki bu akıntılar da küresel iklimi etkiledi. | Open Subtitles | و صانعةً برزخ بنما. أعاد هذا تنظيم نمط تيارات المحيط عالمياً و الذي بدوره أثر على طقس العالم. |
Böylece okyanus akıntıları durdu ve denizler mezarlık haline geldi. | Open Subtitles | فتوقفت تيارات المحيط عن الحركة وأمست البحار مقابر |
okyanus akıntıları her kış birkaç hafta boyunca sardalya sürülerini kıyıya sürüklüyor. | Open Subtitles | ،لبضعة أسابيع كلّ شتاء تيارات المحيط الباردة تدفع أسراب السردين العظيمة أعلى الساحل |
okyanus akıntıları çalışmanızı okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت أعمالك عن تيارات المحيط |
Bir "polinya"ya, güçlü okyanus akıntıları sayesinde kış boyunca buz tutmamış olan bir açıklığa ulaşmak. | Open Subtitles | "البولينير" ، ثقب دائم في الجليد البحري يبقي مفتوحاً خلال الشتاء بواسطة تيارات المحيط القوية. |
Radyasyon, jet akımı tarafından dağıtılıp okyanus akıntıları tarafından taşınıyor yani söylediğim şey kesin değil ama ana endikatör küçük türlerin bir bir ölmesi; | Open Subtitles | الإشعاع ينتشر بتيارات المياه وتحمله تيارات المحيط لذا، هذا ليس علماً دقيقاً ولكن المؤشرات المبدئية توضح أن الفصائل الصغيرة تموت أولاً |
Grönland'ın eriyen suları okyanus akıntılarını değiştiriyor. | Open Subtitles | تُغير مياه (جرينلاند) الذائبة ،في مسار تيارات المحيط |
Buz çağının başlangıcını hızlandırmak, karaları kutuplara doğru itmek ve okyanus akıntılarının akışını değiştirmek suretiyle kıta kaymasının büyük rol oynadığı bir iklim değişikliği oldu. | Open Subtitles | ثم هناك التغير المناخي المصاحب للانجراف القاري والذي لعب دوراً رئيسياً لا يقل عن تعجيل بزوغ العصر الجليدي بدفع الأرض تجاه القطب و تعديل تدفق تيارات المحيط |