ويكيبيديا

    "تَتْركُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • terk
        
    • bırakıyorsun
        
    • bırakmana
        
    Elvis, bu binayı terk etmeden önce, istediğin zaman bunları yazabilirsin. Open Subtitles ألفيس، يَشْعرُ بالحرية لكِتابَة هذا، أيّ وقت قبل ذلك تَتْركُ البنايةَ.
    Sen burayı terk etmedikçe ben de terk etmeyeceğim. Open Subtitles مَا تَركتُ بينما أنت ما زِلتَ لا تَتْركُ.
    Sonra genç kadını suda ölüme terk ettin. Open Subtitles وبعد ذلك تَتْركُ الشبابَ إمرأة لوحدها للمَوت في الماءَ.
    İtiraf etmiyorsun ama erkeklerin çoğu gibi bütün önemli kararları orana bırakıyorsun. Open Subtitles أنت لَنْ تَعترفَ بأنّ، مثل أكثر الرجالِ، تَتْركُ كُلّ القرارات الرئيسية إلى قضيبِكَ.
    Bilgi çağında yaşıyoruz tatlım, her yerde iz bırakıyorsun. Open Subtitles انه عصرُ المعلومات، حبيبتي. تَتْركُ أثرها في كل مكان
    Maya, Soni'yi bırakmana sebep olabilir. Open Subtitles مايا نوعُ من البناتِ التي بسببها تَتْركُ سوني حتى.
    Hâlâ lisede. Yine de evi terk edebileceğini söylediler. Open Subtitles لَكنَّهم قالوا انه يُمْكِنُها أَنْ تَتْركُ البيتَ.
    Benekli yunuslar beslenmek için kıyıları terk edip, derinlere gittiğinde şişe burunlar sığlıklarda avlanıyorlar. Open Subtitles بينما تَتْركُ الدلافينَ المرقّطةَ البنوكَ للتَغْذِية في الماءِ الأعمقِ , السمك قنيني الأنف يذهب إلى المياه الضحلة.
    Benim gibi birini her an terk edebileceğini düşündüm. Open Subtitles أنا كُنْتُ خائفَه بأنّك قَدْ تَتْركُ شخص مثلي في أي وقت
    Scramanga'yı terk edemezsin. Open Subtitles أنت لا تقدر ان تَتْركُ سكارامانجا.
    Çünkü, kuluçka döneminin ikinci gününde... gerileme mutasyonuna uğramış bütün hücreler... eski duruma dönen koloniler oluşturur, tıpkı gemiyi terk eden fareler gibi. Open Subtitles لأن، باليومِ الثانيِ مِنْ الإحتضانِ , تبدأ... الخلايا فى النمو ... إلىمستعمراتِ مثل الجرذانِ التى تَتْركُ السفينة.
    Sadece terk edemez. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ فقط تَتْركُ.
    Gidemezsin. Beni terk edemezsin. Open Subtitles كَيْفَ تَتْركُ أمَّكَ؟
    Hapishaneyi terk etmesine izin vermeyin. Open Subtitles لا يَتْركُها تَتْركُ السجنَ.
    Onun için ön kapıyı açık bırakıyorsun. Open Subtitles لِهذا تَتْركُ الباب الأمامي يَفْتحُ.
    Kız arkadaşını yalnız mı bırakıyorsun? Open Subtitles أنت تَتْركُ صديقتَكَ لوحدها؟
    3 saat içinde 3 sesli mesaj bırakmana gerek yoktu. Open Subtitles أنت ليس من الضروري أن تَتْركُ ثلاثة بريدِ صوتِ في ثلاث ساعاتِ.
    Onlarla irtibata geçmen, isim belirtmeden para yollaman bile peşinde iz bırakmana yol açar. Open Subtitles تَعُودُ على اتصال مَعهم، مستوي إرسال المالِ بشكل مجهول، تَتْركُ أثراً آخراً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد