Justine, Retail Rodeo'da çalışmayı seviyorsun değil mi? | Open Subtitles | جوستين , تَحْبُّ العَمَل في متجرنا , أليس كذلك؟ |
Fakat kendi kafasına göre çıkıp boşboş gezinmeyi pek sever. | Open Subtitles | لَكنَّها تَحْبُّ ان تهيم لوحدها. |
Bay Charles, nerenizi beğenmediğinizi söyleyin. | Open Subtitles | السّيد تشارلز، يُخبرُني بأَنْك لا تَحْبُّ حول نفسك. |
Yine de yakalandın ve her yerinde ördek boku var! Bunu beğendin mi? | Open Subtitles | أنت ما زِلتَ متَمْسكُ وأنت تَحْصلُ على النفايات في جميع الأنحاء, كَيفَ تَحْبُّ ذلك؟ |
Ölü adamla oynamaktan hoşlanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تَحْبُّ اللِعْب مَع الرجلِ الميتِ، أليس كذلك؟ |
Burun kılı makası Calvin'ın hoşuna gider mi? | Open Subtitles | لذا تُفكّرُ كالفين هَلْ تَحْبُّ مقصّاتُ شَعرِ الأنفَ؟ |
Seviştikten sonra patlamış mısır yemeyi seviyor. | Open Subtitles | هي تَحْبُّ أَكْل بوبسيكلس بعد أن تمارسُ الجنس. |
İnsanlara işkence yapmayı sevdiğini biliyorum ve buna hazırım. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّك تَحْبُّ تَعذيب الناسِ، وأَنا فوق لذلك. |
Çocukları korkutmayı seviyorsun biliyorum, konu nedir ? | Open Subtitles | حَسناً، أَعْرفُ بأنّك تَحْبُّ إخافة الأطفالِ، لكن ما النقطة؟ |
Şarabını pipetle içmeyi de seviyorsun değil mi Mike? | Open Subtitles | تَحْبُّ احمرارك خلال القشّة الملتوية، أيضاً، حقا، مايك؟ هناك دونات عليك، مايك. |
İşte bu yüzden denize açılmayı seviyorsun, çünkü geleceği parlak kariyerleri okyanusun dibine çeken bir çapa gibisin. | Open Subtitles | يا إلهي، لِهذا تَحْبُّ الإبْحار، لأنك مرساة لعينة تسحب المهنَ لأسفل قاع المحيطِ اللعين |
Joey... gladyatör filmlerini sever misin? | Open Subtitles | جوي... هَلْ تَحْبُّ الأفلامَ عن المصارعين؟ |
Aslında çocukları sever misin? | Open Subtitles | هَلْ تَحْبُّ الأطفالَ في الحقيقة؟ |
Yemeğiyle oynamayı da sever. | Open Subtitles | أيضاً، تَحْبُّ اللِعْب بغذائِها. |
Bay Parks, bana nerenizi beğenmediğinizi söyleyin. | Open Subtitles | متنزهات السّيدِ، يُخبرُني بأَنْك لا تَحْبُّ حول نفسك. |
Senin için seçtiğim kıyafeti beğendin mi? | Open Subtitles | هَلْ تَحْبُّ ما أَختارُ لَك؟ نعم. |
Güçlü kadınlardan hoşlanıyorsun değil mi? | Open Subtitles | تَحْبُّ نِساءَ قوياتَ، أليس كذلك؟ |
Eğer hoşuna gitmezse, Kung Pow mu nedir ona göre, değiştiririz. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ نَتبادلَ إذا أنت لا تَحْبُّ .. تَعْرفُ،كونغباو أوماشابهذلك. |
Tamam gözleri kapalı şarkı söylemeyi seviyor, bari araba kullanırken yapma. | Open Subtitles | أَعْني، كلنا نَعْرفُ انها تَحْبُّ الغِنَاء في السيارةِ مع عيونها مغلقة لذا هذا جنون |
Kimi ve neyi sevdiğini unut, çünkü sen orada onları memnun etmek için varsın. | Open Subtitles | إنسَ مَنْ تَحْبُّ والذي تَحْبُّ لأنك هناك أَنْ رجاءً هم. |
En yakın arkadaşı onunla konuşmuyor, çünkü o da bu çocuktan hoşlanıyor. | Open Subtitles | وصديقها لا يتكلم معها لأنها من المحتمل أنها تَحْبُّ هذا الرجلِ أيضاً |
Anahtarı ver! - Peder, gerçek bir dini deneyim ister misin? | Open Subtitles | أعطِني المفتاحَ هيي دورة,تَحْبُّ أَنْ يَكُونَ عِنْدَكَ تجربة دينية حقيقية؟ |
Yani seni öldürmeden önce belki Sovyet komutasının sadık yoldaşlarından saklamakta olduğu küçük, aptalca sırları itiraf ederek rahatlamak istersin. | Open Subtitles | لذا، قَبْلَ أَنْ نَقْتلُك... ربما قَدْ تَحْبُّ أن تحرّرْ نفسك أيّ أسرار صَغيرة سخيفة عن القيادة السوفيتية |
Bir öğle yemeği yeriz istersen. | Open Subtitles | نحن يُمكنُ أَنْ نَتغدي مبكّراً لو تَحْبُّ |
Bize nerenizden hoşlanmadığınızı anlatın Bayan Ogilvie Dr. McNamara'nın tanıtımını gördükten sonra, | Open Subtitles | أخبرْني ما أنت لا تَحْبُّ حول نفسك، السّيدة أوجيلفي؟ |
Dur bir dakika, sen de mi Randy'i sevdin? | Open Subtitles | الإنتظار في الدقيقة، تَحْبُّ شبقاً أيضاً؟ |
Serena birini hobileri için kullanır-- dik şeylerden hoşlanır. | Open Subtitles | سيرينا تستعمل واحد لهواياتِها ... تَحْبُّ ان تخيط الاشياء. |