ويكيبيديا

    "تَحْبُّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • seviyorsun
        
    • sever
        
    • beğenmediğinizi
        
    • beğendin
        
    • hoşlanıyorsun
        
    • hoşuna
        
    • seviyor
        
    • sevdiğini
        
    • hoşlanıyor
        
    • ister misin
        
    • istersin
        
    • istersen
        
    • hoşlanmadığınızı
        
    • sevdin
        
    • hoşlanır
        
    Justine, Retail Rodeo'da çalışmayı seviyorsun değil mi? Open Subtitles جوستين , تَحْبُّ العَمَل في متجرنا , أليس كذلك؟
    Fakat kendi kafasına göre çıkıp boşboş gezinmeyi pek sever. Open Subtitles لَكنَّها تَحْبُّ ان تهيم لوحدها.
    Bay Charles, nerenizi beğenmediğinizi söyleyin. Open Subtitles السّيد تشارلز، يُخبرُني بأَنْك لا تَحْبُّ حول نفسك.
    Yine de yakalandın ve her yerinde ördek boku var! Bunu beğendin mi? Open Subtitles أنت ما زِلتَ متَمْسكُ وأنت تَحْصلُ على النفايات في جميع الأنحاء, كَيفَ تَحْبُّ ذلك؟
    Ölü adamla oynamaktan hoşlanıyorsun, değil mi? Open Subtitles تَحْبُّ اللِعْب مَع الرجلِ الميتِ، أليس كذلك؟
    Burun kılı makası Calvin'ın hoşuna gider mi? Open Subtitles لذا تُفكّرُ كالفين هَلْ تَحْبُّ مقصّاتُ شَعرِ الأنفَ؟
    Seviştikten sonra patlamış mısır yemeyi seviyor. Open Subtitles هي تَحْبُّ أَكْل بوبسيكلس بعد أن تمارسُ الجنس.
    İnsanlara işkence yapmayı sevdiğini biliyorum ve buna hazırım. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّك تَحْبُّ تَعذيب الناسِ، وأَنا فوق لذلك.
    Çocukları korkutmayı seviyorsun biliyorum, konu nedir ? Open Subtitles حَسناً، أَعْرفُ بأنّك تَحْبُّ إخافة الأطفالِ، لكن ما النقطة؟
    Şarabını pipetle içmeyi de seviyorsun değil mi Mike? Open Subtitles تَحْبُّ احمرارك خلال القشّة الملتوية، أيضاً، حقا، مايك؟ هناك دونات عليك، مايك.
    İşte bu yüzden denize açılmayı seviyorsun, çünkü geleceği parlak kariyerleri okyanusun dibine çeken bir çapa gibisin. Open Subtitles يا إلهي، لِهذا تَحْبُّ الإبْحار، لأنك مرساة لعينة تسحب المهنَ لأسفل قاع المحيطِ اللعين
    Joey... gladyatör filmlerini sever misin? Open Subtitles جوي... هَلْ تَحْبُّ الأفلامَ عن المصارعين؟
    Aslında çocukları sever misin? Open Subtitles هَلْ تَحْبُّ الأطفالَ في الحقيقة؟
    Yemeğiyle oynamayı da sever. Open Subtitles أيضاً، تَحْبُّ اللِعْب بغذائِها.
    Bay Parks, bana nerenizi beğenmediğinizi söyleyin. Open Subtitles متنزهات السّيدِ، يُخبرُني بأَنْك لا تَحْبُّ حول نفسك.
    Senin için seçtiğim kıyafeti beğendin mi? Open Subtitles هَلْ تَحْبُّ ما أَختارُ لَك؟ نعم.
    Güçlü kadınlardan hoşlanıyorsun değil mi? Open Subtitles تَحْبُّ نِساءَ قوياتَ، أليس كذلك؟
    Eğer hoşuna gitmezse, Kung Pow mu nedir ona göre, değiştiririz. Open Subtitles يُمْكِنُ أَنْ نَتبادلَ إذا أنت لا تَحْبُّ .. تَعْرفُ،كونغباو أوماشابهذلك.
    Tamam gözleri kapalı şarkı söylemeyi seviyor, bari araba kullanırken yapma. Open Subtitles أَعْني، كلنا نَعْرفُ انها تَحْبُّ الغِنَاء في السيارةِ مع عيونها مغلقة لذا هذا جنون
    Kimi ve neyi sevdiğini unut, çünkü sen orada onları memnun etmek için varsın. Open Subtitles إنسَ مَنْ تَحْبُّ والذي تَحْبُّ لأنك هناك أَنْ رجاءً هم.
    En yakın arkadaşı onunla konuşmuyor, çünkü o da bu çocuktan hoşlanıyor. Open Subtitles وصديقها لا يتكلم معها لأنها من المحتمل أنها تَحْبُّ هذا الرجلِ أيضاً
    Anahtarı ver! - Peder, gerçek bir dini deneyim ister misin? Open Subtitles أعطِني المفتاحَ هيي دورة,تَحْبُّ أَنْ يَكُونَ عِنْدَكَ تجربة دينية حقيقية؟
    Yani seni öldürmeden önce belki Sovyet komutasının sadık yoldaşlarından saklamakta olduğu küçük, aptalca sırları itiraf ederek rahatlamak istersin. Open Subtitles لذا، قَبْلَ أَنْ نَقْتلُك... ربما قَدْ تَحْبُّ أن تحرّرْ نفسك أيّ أسرار صَغيرة سخيفة عن القيادة السوفيتية
    Bir öğle yemeği yeriz istersen. Open Subtitles نحن يُمكنُ أَنْ نَتغدي مبكّراً لو تَحْبُّ
    Bize nerenizden hoşlanmadığınızı anlatın Bayan Ogilvie Dr. McNamara'nın tanıtımını gördükten sonra, Open Subtitles أخبرْني ما أنت لا تَحْبُّ حول نفسك، السّيدة أوجيلفي؟
    Dur bir dakika, sen de mi Randy'i sevdin? Open Subtitles الإنتظار في الدقيقة، تَحْبُّ شبقاً أيضاً؟
    Serena birini hobileri için kullanır-- dik şeylerden hoşlanır. Open Subtitles سيرينا تستعمل واحد لهواياتِها ... تَحْبُّ ان تخيط الاشياء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد