ويكيبيديا

    "تَذْهبُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gidiyorsun
        
    • Al
        
    • İşte
        
    • gidiyor
        
    • bakalım
        
    • gidip
        
    • git
        
    • gittiğini
        
    • gitmiyorsun
        
    • gidiyorsunuz
        
    • gitsin
        
    • gitmene
        
    • gitsen
        
    • gidersin
        
    • gidersen
        
    Sonra gece eve gidiyorsun, karının dırdırını, çocukların kafa şişirmesini dinliyorsun. Open Subtitles ثمّ تَذْهبُ إلى البيت في الليل، تستمع إلى اساءة الزوجةَ، ضوضاء الاطفال.
    - Herkesin dikkatine! Biz "senin" muz standını yapabilecekken, niye muz standına gidiyorsun? Open Subtitles لماذا تَذْهبُ إلى موزةِ جناحِ متى نحن يُمْكِنُ أَنْ نَتّخذَ موقفَ موزِكَ؟
    Grover Cleveland orta okuluna mı gidiyorsun? Open Subtitles تَذْهبُ إلى مدرسة جروفير كليفيلند المتوسّطة؟
    gidip biraz hava Al. Open Subtitles لما لا تَذْهبُ لتَحصَلُ عَلى بَعْض الهواءِ،
    İşte. Nakit sıkıntının sebebi. Open Subtitles أوه، هناك تَذْهبُ — سبب مشكلةِ سيولتكَ النقديةِ.
    Niles, her şey gayet iyi gidiyor, değil mi? Open Subtitles حَسناً، النيل، أعتقد أشياء تَذْهبُ بالأحرى حَسناً، أليس كذلك؟
    Al bakalım Linc. Üstü kalsın. Open Subtitles هنا تَذْهبُ لينك إحتفظْ بالباقي لك
    gidip onla konuşsan sevinirim. Open Subtitles حَسناً، أَتمنّى بأنّك تَذْهبُ وتتكلم إليها.
    Zenci koğuşuna gidiyorsun. Open Subtitles أنت تَذْهبُ إلى المفصلِ مَع الإخوةِ.
    Sola dön... Hayır, otoyola doğru gidiyorsun! Open Subtitles شمال لا، أنت تَذْهبُ نحو طريق اكسبريس
    Hayır, otoyola doğru gidiyorsun! Bu da ne? Open Subtitles لا، أنت تَذْهبُ نحو طريق اكسبريس ما هو؟
    Hayatım, ne için Amerika'ya gidiyorsun? Open Subtitles عزيزي ماذا في ان تَذْهبُ إلى أمريكا؟
    Hey, Gianni, mutfağa mı gidiyorsun? Open Subtitles يا، جياني، تَذْهبُ إلى المطبخِ؟
    - İşe 5 de gidiyorsun diye biliyorum. Open Subtitles - إعتقدتُ بأنّك لن تَذْهبُ للعَمَل إلا فى 5:
    Al işte- acılı börekler. Open Subtitles حَسناً، أطعمة كثيرة التوابل هناك تَذْهبُ.
    Sonra patates kızartması Al ve nasıl korkunçtu konuş. Open Subtitles ثمّ تَذْهبُ تُصبحَ تَقلّي وكلامَ حول كَمْ رهيب هو كَانَ.
    Tamam gördün mü oluyor İşte. Open Subtitles هناك تَذْهبُ. أنت لَسْتَ بِحاجةٍ إليّ مطلقاً.
    Sadece işler nasıl gidiyor, görmek için kontrol ediyordum. Open Subtitles فقط يَصِلُ إلى الرُؤية كَمْ أشياء تَذْهبُ.
    Hadi bakalım! Open Subtitles حَسناً، هناك تَذْهبُ.
    Niles, neden eve gidip biraz yatmıyorsun? Open Subtitles النيل، التي لا أنت فقط تَذْهبُ إلى البيت ويَنَامُ؟
    Yani haftanın sonunda, sana ya git ya da kal diyeceğim. Open Subtitles لذا في نِهَايَة ألأُسْبوعِ، أَصِلُ إلى الرأي سواء تَبْقى أَو تَذْهبُ.
    Nereye gittiğini söylemek için kimseyi aramamış. Open Subtitles هيلَمْتَدْعُأيشخصلإخْبارهم حيث هي قَدْ تَذْهبُ.
    Ally, neden dedenle parka gitmiyorsun? Open Subtitles ألي، التي لا تَذْهبُ إلى المتنزهِ مَع الجدِّ؟
    Büyükanne'nin evine, Kırmızı'ya sürpriz yapmak için mi gidiyorsunuz? Open Subtitles أنت تَذْهبُ إلى بيتِ الجدّةِ لمُفَاْجَئة أحمرِ.
    Huzur içinde gitsin. Open Subtitles دعْها تَذْهبُ بسلام. الآن النهايةُ. دعْها تَذْهبُ بسلام.
    Oraya yalnız gitmene izin veremem. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ تَرْك أنت تَذْهبُ هناك لوحده.
    Eğer Kuzey Kutbu'na ya da bir çöle gitsen, belki. Open Subtitles إذا تَذْهبُ إلى القطبِ الشماليِ، أَو إلى a صحراء، لَرُبَّمَا.
    Dr. A'ya gidersin, sadece Dr. B için ödeme yaparlar. Open Subtitles تَذْهبُ إلى الدّكتورِ أي، يَدْفعونَ عن الدّكتورِ بي . فقط
    Şimdi eve gidersen, kafana bir kurşun yersin. Open Subtitles تَذْهبُ إلى البيت الآن، أنت سَتَحْصلُ على الفي الرأسِ المضروبِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد