Vücudumun benim asla göremeyeceğim yerlerini... görüyorsun. | Open Subtitles | أنت تَرى أجزاءَ من جسمِي التي لن يمكنني ان اراها. |
Bana neden ihtiyaçları olduğunu görüyorsun. | Open Subtitles | نعم. حَسناً، الآن تَرى الذي يَحتاجونَني. |
Gururunu ortaya koydun mu ne işler başarıyorsun, Gördün mü? | Open Subtitles | تَرى ما أنت يُمْكِنُ أَنْ تُنجزَ متى فخركَ على الخَطِّ؟ |
İki yıl istihbarat için çalışmanın bir kıza neler kazandırdığını görüyor musun? | Open Subtitles | تَرى ماذا عملت السَنَتِينِ في الإستخباراتِ للفتاة ؟ |
Bu gördüğün gerçekten de çok büyük bir lamba. | Open Subtitles | مِنْ هنا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَرى المصباح الكبير جداً. |
Dünyada onu öldürebilecek tek adamın sen olduğunu görmüyor musun? | Open Subtitles | الا تَرى بأنّك الرجلَ الوحيدَ في العالمِ الذي يَسْتَطيع قَتْله؟ |
Gördüğünüz gibi efendim, çok fazla bir seçeneğiniz yok. | Open Subtitles | حسناً، تَرى يا سيدي هذا ليسَ خَياراً حقاً |
Maris'i bir daha görmek zorunda kalmayacaksın. | Open Subtitles | هو حقاً إنتهى. وإذا تَختارُ، أنت مَا يَجِبُ أَنْ تَرى ماريس ثانيةً. |
- Kilolarımı fark etmiyorsun çünkü sen beni hâlâ 7 yıldır hayalinde taşıdığın mükemmel halimle görüyorsun. | Open Subtitles | تَقُولُ أنت لا تَستطيعُ أَنْ تَرى الوزنَ الإضافيَ لأنك فقط رُؤية المثاليون ني حَملتَ حول في رأسكِ لسبع سَنَواتِ. |
Neyle uğtaştığımı görüyorsun. | Open Subtitles | النظرة، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَرى الذي أَنا ضدّ هنا. |
görüyorsun... kitapları okuyanların garip davranışları, deliren menejer ve diğerleri. | Open Subtitles | تَرى... كُلّ هذا السلوك الغريب للناس الذي قَرأوا الكُتُبَ... والوكيل ذِهاب البندقِ وهكذا... |
Sorunumu görüyorsun. | Open Subtitles | حَسناً، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَرى مشكلتَي. |
O çocuğun babasına nasıl güzel davrandığını Gördün mü? | Open Subtitles | تَرى كَمْ هو رائعٌ ذلك الطفلِ كَانَ أَنْ أبّاه؟ |
İçeride hiç birinin dövüldüğünü Gördün mü? | Open Subtitles | تَرى أبداً أي شخص تَحْصلُ على الضربةِ فوق داخل؟ |
- Bir şey Gördün mü? - Hayır. | Open Subtitles | هَلّ بالإمكان أَنْ تَرى أيّ شئَ؟ |
Şimdi şuraya bal. Müdürü görüyor musun? | Open Subtitles | أنظر إلى هناك الآن هل تَرى مراقبَ السجن ؟ |
Köşede ATM makinası görüyor musun? | Open Subtitles | تَرى مكائن سحب النقودَ في الزاويةِ التي لا تعْملُ؟ |
Her şeye açık olmak istiyorum, ...hani o bedeninde gördüğün gizem, iç organlarla doludur ya, ...kadın ölmüştür. | Open Subtitles | أُريدُ أَنْ أُفْتَحَ طول الطّريق، عندما أنت يُمْكِنُ أَنْ تَرى الذي الغموضَ حمولة من المصارينِ، إنّ الإمرأةَ ميتةُ. |
Zavallının yeterince korktuğunu görmüyor musunuz? | Open Subtitles | حَسناً، لا يَستطيعُ تَرى الطفلَ الفقيرَ الكافي الخائف؟ |
Arkadaşlarınızın evlendiğini Gördüğünüz zaman eğlenceli gelir, o yüzden şöyle dersiniz: | Open Subtitles | يَبْدو مثل مرحاً عندما تَرى الأصدقاء الذين يَعْملونَه، لذا تَقُولُ: |
Niles, şu şeyi görmek istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | النيل، أخبرتَني أردتَ أَنْ تَرى ذلك الشيءِ. |
Seni tutsak eden şeyin ne olduğunu görebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمْكِنُك أَنْ تَرى ما الذي يَحتجزُك يا سجينَ؟ |
Bakın. Ben Şeyh Bin Riyadh'ın çobanıydım. | Open Subtitles | كما تَرى ، لقد كُنْتُ راعيالعنزةالشّيخِبنالرياض. |
Eğer karı koca gibi yaşarsak, evliliğin çok korkunç olmadığını görebilirsin. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت تَرى هو ما كَانَ جميعاً فظيع مع ذلك. |
Burada tank ateşi yüzünden çıkan alevleri görüyorsunuz. | Open Subtitles | ماالذي تَرى هنا يظهر انه سببها دبابة تطلق النار. |
Bana resmi verirkenki yüz ifadesini görmedin. | Open Subtitles | أنت لَمْ تَرى النظرةَ على وجهِه عندما أعطاَه لي. |
Bunu altı yaşındaki halimin gözlerinden görmeni istiyorum. | Open Subtitles | انتظرى الآن أُريدُك أَنْ تَرى هذا خلال عينى |