Ama biliyorsun, senin bana olduğun kadar, benim de sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | لَكنَّك تَعْرفُ بأنّني أَحتاجُك بقدر ما تَحتاجُني |
biliyorsun ki bunu söyleyemem. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّني لا أَستطيعُ إخْبارك بذلك. |
Senin kim olduğunu kimseye söylemeyeceğimi ne biliyorsun? | Open Subtitles | هكذا تَعْرفُ بأنّني لَنْ أُخبرَ أي واحد مَنْ أنت حقاً؟ |
Bakacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّني سَأُعاملُ باهتمام كبيره،. |
Ama biliyorsun ki kardeşim gitmezse, ben de gidemem. | Open Subtitles | لَكنَّك تَعْرفُ بأنّني لا أَستطيعُ. لَيسَ مالم أختي تذهب. |
Ama biliyorsun kardeşim gitmezse gidemem Biliyorum. | Open Subtitles | لَكنَّك تَعْرفُ بأنّني لا أَستطيعُ الذهاب إن لم تذهب أختي |
Buna dayanamayacağımı biliyorsun, her yerim seni istiyor. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّني لا أَستطيعُ إيقاْفه، أَحسُّه ضدّي. |
Durum kötü olmasaydı buraya gelmezdim, biliyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّني لَنْ أكُونَ هنا إذا لم يكن الموقف صعب |
Fez, seninle takılmaktan ne kadar çok hoşlandığımı biliyorsun. | Open Subtitles | فاس، تَعْرفُ بأنّني كَانَ عِنْدي الكثير مرحِ الذي يُصاحبُك. |
Böyle bir şey söylemediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّني لَمْ أَعْنِ أيّ شئَ بذلك. |
Parlamento üyeliği için partiyle konuştum biliyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّني أَتكلّمُ مع الحزب حول مقعد الكونجرس. |
biliyorsun, artık burayı onunla yürütemem. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّني لا أَستطيعُ إدارة هذه الممارسةِ مَعه الآن. |
biliyorsun, artık burayı onunla yürütemem. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّني لا يُمكنُ أَنْ أكُونَ في هذه الممارسةِ مَعه الآن. |
Michael, iç çamaşırı giymediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | مايكل، تَعْرفُ بأنّني لا إلبسْ الملابس الداخلية. |
biliyorsun kimseyi kovamam çünkü çok üzgün bakıyorlar. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّني لا أَستطيعُ طَرْد الناسِ يَبْدونَ حزينينَ جداً |
O yüzük için cinayet işlerim, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّني أَقْتلُك لهذا الخاتم ، أليس كذلك؟ |
biliyorsun ben parayı değil, seni istiyorum, Jack. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّني لا أُريدُ مالَ، جاك. أُريدُك. |
Paula, seni sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | بولا، تَعْرفُ بأنّني أَحبُّك. وَصلتُ إليه. |
Yanlış aletle oynuyorlar, hem biliyorsun ben yüzme bilmem. | Open Subtitles | حَسناً، أولاً هم لا يَلْعبونَ بالأجهزةِ الصحيحةِ وثانياً، تَعْرفُ بأنّني لا أَستطيعُ السِباحَة |
Moda girebilmek için kafamı rahatlatmam gerektiğini biliyorsun, özellikle de doğum günü şeyi için. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّني أَحتاجُ رأيي في راحة لكي يَدْخلَ المزاجَ، خصوصاً لمادةِ عيدِ الميلاد. |