İnsanlar nasıldır bilirsin. Doktorlarla konuşmaya bayılırlar. | Open Subtitles | تَعْرفُ كَيفَ يحب الناس الكلام مع الأطباءِ. |
Çocuklar nasıldır bilirsin. Dua ederken sürekli diz çöküyorlar. | Open Subtitles | تَعْرفُ كَيفَ أولادَ، تَصلّي دائماً خلال الرُكَبِ. |
Evet, o nasıldır bilirsin, Sean. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، تَعْرفُ كَيفَ هو، شون. |
Yeni gelenlere karşı çocuklar nasıldır bilirsiniz. | Open Subtitles | تَعْرفُ كَيفَ يحب الاطفال إلناسِ الشيطانِ الجدّدِ. |
Bu işler nasıldır bilirsiniz. | Open Subtitles | تَعْرفُ كَيفَ يَذْهبُ، سيدي |
Bu işler nasıldır bilirsiniz. | Open Subtitles | تَعْرفُ كَيفَ يَذْهبُ، سيدي |