Elbette hayır. Bu sabah erkenden ona uğradım. | Open Subtitles | السماوات، لا، تَوقّفتُ في وقتٍ مبكّرٍ من هذا الصباح. |
Bir gün, benzin almak için, uğradım Point Place'e... | Open Subtitles | يوم واحد تَوقّفتُ في مكان نقطةِ لبَعْض الغازِ. |
Sadece televizyon sinyalini kontrol etmek için Baileys'e uğradım. | Open Subtitles | أنا فقط تَوقّفتُ عند السورِ لافحص إشارةِ التلفزيونَ |
Frasier Crane Günü ilahi korosunu dinlemek için bir süre durdum. | Open Subtitles | تَوقّفتُ نصف الطريقَ للإستِماع إلى a فرقة مرحة مغردِ فرايزر Crane النهاري. |
Bir parça istiyordum ve durdum. | Open Subtitles | أردتُ قطعة منها، وأنا تَوقّفتُ. |
Bu akşam tesadüfen uğradım. | Open Subtitles | لا. هو حظُّ أخرسُ تَوقّفتُ اللّيلة. |
Daha erken getirebilirdim ama sana bunu almak için mağazaya uğradım | Open Subtitles | أنا would've هنا الكثير قريباً، لَكنِّي تَوقّفتُ للحُصُول عليك شيءَ. |
Dün gece bara uğradım ve Pig Pen bana anlattı. | Open Subtitles | تَوقّفتُ عند الحانةِ ليلة أمس، وأخبرَني بيغ بن . |
Onun için uğradım. | Open Subtitles | لِهذا تَوقّفتُ. |
uğradım. Birkaç kere. | Open Subtitles | تَوقّفتُ عند منزلها. |
Onun için uğradım. | Open Subtitles | لِهذا تَوقّفتُ. |
1917 yılında durdum. | Open Subtitles | في سَنَةِ 1917، تَوقّفتُ. |