Bunun doğru olmadığını biliyorsun. Anneni seviyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين أن هذا غير صحيح أنتِ تُحبين والدتكِ. |
Yoo Jung'u kamera kayıtlarında inceleyecek kadar çok mu seviyorsun? | Open Subtitles | هل تُحبين يوو جونغ لهذه الدرجة حتى تُطالبين برؤية صورتهِ في كاميرا المراقبة؟ |
Paniklersen veya göz yaşlarına boğulursan da aynını yaparım. Bunu yapmayı ne kadar sevdiğini biliyorsun. | Open Subtitles | كذلك بالنسبة للهلع أو الإنهيار والبكاء أتذكرين كم تُحبين فعل ذلك؟ |
Barbi sever misin? | Open Subtitles | هل تُحبين باربي ؟ |
Sen geç uyanmayı seversin. Erken kalkmana neden olacak bir bebek olmayacak. | Open Subtitles | تُحبين النَوْم متأخراً ، لن يكون هناك أي طفل رضيعِ يُوقظُك في الصباح |
Benim güzel kızım. Babayı seviyor musun? | Open Subtitles | هذه هي طفلتي الجميلة، هل تُحبين أباكِ؟ |
Tanıtımda sert sevdiğin yazıyordu. Bu çok yanlış geliyor. | Open Subtitles | ذكر إعلانك أنك تُحبين الأمر قاسياً هذا الأمر يبدو خاطئاً |
Eskiden burada hoşuna giden birçok şey olurdu. | Open Subtitles | لقد كُنتِ تُحبين الكثير مِن الأشياء المُتعلقة بالمجيء و رؤيتي. |
Bence seni bariz bir biçimde skandal yapacağından dolayı onunla arkadaş olmaktan hoşlanıyorsun. | Open Subtitles | أظنك تُحبين كونك صديقتها لأن هذا يجعلكِ ظاهرة جداً للفضيحة |
- Bir de insanları vurmayı seviyorsun. | Open Subtitles | لإني أكره أن يلوذ الأشخاص بالفرار مع إرتكابهم لأفعال لا ينبغي عليهم إرتكابها وأنتِ تُحبين إطلاق النار على الأشخاص |
Burçlar diyor. Pirzola seviyorsun. | Open Subtitles | الأبراج الصينية هي من فعلت ، أنتِ تُحبين الضلوع |
-Sen Darren'ı seviyorsun, doğru mu? | Open Subtitles | انتي تُحبين دارين , اليس كذلك؟ |
Sen hayatını olduğu şekilde seviyorsun. | Open Subtitles | ..انتِ انتِ تُحبين حياتك كما هي |
İçten içe, sorunları seviyorsun. | Open Subtitles | . بأعماقك , أنت تُحبين الإضطرابات |
Veziri seviyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تُحبين الملكة، أليس كذلك؟ |
Bütün koşu malzemelerini burada bıraktığını farkettim, ve koşmayı ne kadar çok sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنك تركت عدة الركض هنا وأعلم كم تُحبين أن تركضي أنا حقا لا أفكر بهذا |
İnsanlara dokunmayı sevdiğini kendin söylememiş miydin? | Open Subtitles | قلتِ أنكِ تُحبين شعور الملامسة بهذه الطريقة ، تذكرين ؟ |
Oyuncakları sever misin? | Open Subtitles | هل تُحبين اللعب؟ |
Yaseminleri sever misin? | Open Subtitles | ألا تُحبين أشجار الياسمين؟ |
Suyu seversin. Mayıs ayında harika olur. | Open Subtitles | فانتي تُحبين الماء فهي تكون رائعة في مايو |
Bunnu seversin diye düşündüm. | Open Subtitles | حسنا, ظننتُ أنكِ ربما تُحبين أن تحتفظي بهذه الصور |
Bu herifleri seviyor musun? | Open Subtitles | أذا تُحبين هؤلاء الرفاق؟ |
Tanrım, sevdiğin şeyi yaparak para kazandığın için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظه يُدفع لكِ لعمل ما تُحبين |
- Evet, bebeğim. hoşuna gitti mi? - Bırak beni! | Open Subtitles | ـ أجل يا عزيزتي ، أنتِ تُحبين الأمر بتلك الطريقة ، أليس كذلك ؟ |
- Başka hangi gruplardan hoşlanıyorsun? | Open Subtitles | أية فرق أخرى تُحبين ؟ |
Yediemin depolarından hoşlandığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنّكِ تُحبين التسوق من خانة المواد المُصادرة؟ |