Long Beach Barbekü Festivali'nde şimdiye kadar sevdiğin tek kızın ben olduğumu söylemiştin. | Open Subtitles | في حفل الشواء أخبرتني بأنّني الفتاة الوحيدة التي تُحبّها من كلّ قلبك هذا صحيح |
Ya da iki sene boyunca bir daha bulamayacağın sevdiğin kadınla baş başa kalma fırsatını kullanacak mısın? | Open Subtitles | أمْ سوفَ تستغل الفرصة الوحيّدة التي ستحصل عليها لكي تكونَ لوحدكَ معَ الإمرأة التي تُحبّها بالسنتين التاليتين؟ |
Sana kahvaltı getirdim... duble salsa soslu, sevdiğin gibi. | Open Subtitles | شاحنة الطعام هُنا، لذا جلبتُ لك بعض الإفطار... سلطة مُزدوجة، كما تُحبّها بالضبط. |