"تُخرج" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çıkarmanı
• çıkarır
• çıkarmak
• çöpü
• tab ederken

Ama yakında farkına varacaktır. O zaman farkına varmadan önce kızımı oradan çıkarmanı öneririm.
اذاً أقترح أن تُخرج إبنتى من عندك قبل ذلك

Burada yalnız başıma kalabilmem için herkesi bir günlüğüne dışarı çıkarmanı istiyorum.
أريدك أن تُخرج الجميع من هذا السجن لمدة يوم كامل كي أحتفظ بالمكان لنفسي

Bir kamyonet, treni nasıl raydan çıkarır?
كيف لشاحنة نقل أن تُخرج قطاراً عن مساره؟

Bütün bu boku çıkarır ve konteynırın içinde saklarsın.
تُخرج كُل تلك الاشياء , وتخبيء . ما تُريد تهريبه

Eski günlerde yarım milyon satırlık veriyi dışarı çıkarmak için
لو كُنَا فى القِدم وكان عليك أن تُخرج نِصف مليون سطر من البيانات،

Zehri çıkarmak için büyülü sözler söylemesi gerekiyor.
يجب أن تُلقي تعويذة لكي تُخرج السم.

Yemekten önce çöpü dökmeyi unutma.
تأكد ان تُخرج القُمامه قبل العشاء

Bir gün, karanlık odada fotoğrafları tab ederken ertesi gün gerçekten karanlıkta uyanıyorsun.
يومٌ ما تُخرج الصور في الغرفة المظلمة، واليوم التالي تستيقظ في الظلام.

Tüm hafta sonu burada kalıp göbeğinden bir şeyler çıkarmanı izlemekten iyidir.
افضل من الجلوس هنا و مشاهدتك تُخرج الاشياء من سُرتك

İkincisi, çek defterini çıkarmanı ve üst limiti kadar bir çek yazmanı istiyorum.
وثانياً, تُخرج دفتر شيكاتك وتدون ليّ مهما كان فيه

İmzaladığın kartı cebinden çıkarmanı ve bugünkü gösteriden bilet koçanını alarak onları paranın tam ortasına koymanı istiyorum.
أودّك أن تخرج البطاقة التي وقّعت عليها من جيبك وأودّك أن تُخرج عقِب تذكرة عرض الليلة وتسقطهما وسط النقود

Bütün bu boku çıkarır ve konteynırın içinde saklarsın.
تُخرج كُل تلك الاشياء , وتخبيء ماتُريدتهريبه.

Kriz sendeki en iyiyi ortaya çıkarır.
المآزق تُخرج أفضل ما لديك

Ve sonunda Lucy Steele'in Edward'ın kardeşiyle kaçması için pratik olarak şapkadan bir tavşan çıkarmak zorunda mı kalmış?
وبعد ذلك في النهاية, هي عملياً توجب عليها أن تُخرج بسرعة أرنباً من قبعة لجعل (لوسي ستيل) تهرب مع أخو(إدورد)؟

Evet, biliyorum ve sen de biliyorsun. Hayır, bunu Mike Ross'u hedeften çıkarmak için kullanıyorsun.
-لا، أنت تستغل ذلك الموقف فحسب كي تُخرج (مايك روس) من موقفه

Hayır, bunu Mike Ross'u hedeften çıkarmak için kullanıyorsun.
-لا، أنت تستغل ذلك الموقف فحسب كي تُخرج (مايك روس) من موقفه

"Eve döndüğümüzde çöpü çıkaracaksın."
"يجب عليك تُخرج النفايات للخارج عندما نصل للبيت"

Bir gün, karanlık odada fotoğrafları tab ederken ertesi gün gerçekten karanlıkta uyanıyorsun.
،يومٌ ما تُخرج الصور في الغرفة المظلمة .واليوم التالي تستيقظ في الظلام