Hatta, haberleri izliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | في الحقيقة، تُراقبُ الأخبار، حقّ؟ |
Şınav çeken yarı çıplak bir adamı izliyorsun. | Open Subtitles | أنت تُراقبُ a رجل شبه متعري يَدْفعُ يَرْفعُ. |
Niçin bu kasedi izliyorsun? | Open Subtitles | لماذا تُراقبُ هذه الأشرطةِ؟ ؟ |
Çok fazla Hanedan seyrediyorsun. | Open Subtitles | أنت تُراقبُ الأشياء أكثر من اللازمَ |
Televizyon mu seyrediyorsun? | Open Subtitles | هَلْ تُراقبُ بَعْض التلفزيونِ؟ |
Bir tiyatro oyunu izliyorsunuz, sahnede şölen verilmekte. | Open Subtitles | أنت تُراقبُ مسرحيَّة , مأدبة مستمرّة. |
Hastaları nasıl izliyorsunuz? | Open Subtitles | كَيفَ تُراقبُ مرضاكَ؟ |
- Sen önüne bak. | Open Subtitles | - تُراقبُ أين أنت تَمْشي. |
Yani programı seyrediyorsun. | Open Subtitles | لذا أنت تُراقبُ العرضَ. |
Ahbap, onun duş alışını mı seyrediyorsun? | Open Subtitles | الرجل، أنت تُراقبُ يَغتسلُ؟ |
- Asıl... sen önüne bak! | Open Subtitles | - تُراقبُ أين أنت تَمْشي! |