çekilmez biri olabilirsin ama içten içe iyi ve yüce ruhlu birisin. | Open Subtitles | قد تكون لا تُطاق لكن في قلبك أنت عطوف ولديك روح معطائة |
Fransız otelleri hiç çekilmez, özellikle de pahalı olanlar. | Open Subtitles | كل الفنادق الفرنسية لا تُطاق, وبالأخص الغالية منها |
İşte altı saat, altı gün yıkıyorum ve savaşlar bu kemiklerden çıkıyor ve mümkün hâle geliyor -- dayanılmaz bir koku. | TED | إذن أغسل هذه العظام لمدة 6 ساعات 6 أيام والحروب ما تزال تُخلّف هذه العظام، وأصبحت رائحتها لا تُطاق. |
dayanılmaz şeyler, şuna bak. | Open Subtitles | أشياء سيئة... أشياء لا تُطاق. انظري إلى هذا. |
Kaybetme fikri ona tahammül edilemez geliyor. | Open Subtitles | -فكرة الخسارة لا تُطاق له فحسب . |
Kaybetme fikri ona tahammül edilemez geliyor. | Open Subtitles | -فكرة الخسارة لا تُطاق له فحسب . |
Her zaman, oldukça katlanılmaz birisin, değil mi? | Open Subtitles | أنتَ لا تُطاق بمعظم الوقت، أليس كذلك؟ |
öyle olsaydı hayat çekilmez olurdu. | Open Subtitles | إن كان بإمكاننا هذا، ستكون الحياة لـاـ تُطاق. |
Hayır, hayır, hayır! Annesi hayatını çekilmez hâle getirdiğinden evi terk etti. | Open Subtitles | كلاّ، كلاّ، لقد تركنا لأنّها جعلت حياته لا تُطاق |
Benim asıl bilmek istediğim şey, Karanlıklar Prensi'nin ne zamandır insanların şu çekilmez silahlarından korkmaya başladığı? | Open Subtitles | ما أود أن أعلمه منذ متى ويخشى أمير الظلام من بعض أسلحة البشر التي لا تُطاق ؟ |
Efsanevi biri. Mileva evdeki hayatı dayanılmaz kılıyor. | Open Subtitles | ميليفا جعلت الحياة في المنزل لا تُطاق |
(Kahkahalar) Görünüşe göre, bunun belki başımıza gelebileceği, fakat belli ki gelmediği ve muhtemelen hiç gelmeyeceğinin acı gerçeği yaşamımızın dayanılmaz bir şekilde korkunç görünmesine neden olur, karşılaştırdığımız zaman. | TED | (ضحك) كمايبدو تلك هي الحقيقة المُرة والتي يمكن ان تحدث لنا ولكن من الواضح انها لم تحصل وربما لن تحصل وتجعل حياتنا قاتمة ولا تُطاق وذلك بسبب المقارنة.. |
dayanılmaz birisi. | Open Subtitles | إنّها لا تُطاق |
- Oh, dayanılmaz! | Open Subtitles | ! ـ لا تُطاق |
İkinize bakınca iyi olan oymuş. Sen katlanılmaz birisin. | Open Subtitles | لأنه كان الألطف بينكما، انت لا تُطاق |
"katlanılmaz" dememiş. | Open Subtitles | لم تقل إنها وجدت حياتها "لا تُطاق" بحرف "ا". |