İnsanlığa olan güvenimizi yeniden inşa etmemiz, cesurca ve açıkça birlikte durmamız gereken çok önemli bir dönemdeyiz. | TED | نحن في وقت حاسم نحتاج فيه إلى استرجاع ثقتنا في الإنسانية والوقوف معًا بجرأة وبشكل واضح. |
Ve bu sadece bizim pazardaki güvenimizi sarsmamakta, aynı zamanda toplumdaki güvenimizi de sarsmaktadır. | TED | هذا الأمر لن يقلص ثقتنا في السوق فحسب بل في المجتمع ككل |
Bu, bizim Konoha'ya olan güvenimizi büyük ölçüde sarstı. | Open Subtitles | هذا وضع ضغطاً كبيراً على ثقتنا في كونوها |
güvenimizi yasal sözleşmeler, düzenlemeler ve sigortalar gibi otoritenin kara kutu sistemine yerleştirdik ve diğer insanlara daha az güvenmeye başladık. | TED | وبدأنا في وضع ثقتنا في أنظمة الصندوق الأسود للسلطة، في أشياء من قبيل العقود القانونية والتنظيم والتأمين، وثقة مباشرة أقل في الآخرين. |
Yeteneklerin, güvenimizi boşa çıkarmadı. | Open Subtitles | إن ثقتنا في قدراتك كانت في محلها تماماً |
Pekâlâ, tüm güvenimizi bu kapkara ortaklığa bağlamadan önce, sanırım diğer en iyi arkadaşı Evan'ın artık Muirfield'dan maaş aldığını söylemem gerekir. | Open Subtitles | حسنا قبل ان نطرح ثقتنا في قوة الشراكات (اود أن اذكر بأن شريكها الآخر(إيفان |