Buraya geldiğinden beri üç gün oldu, hayatımın en garip üç günü. | Open Subtitles | لن يفلح الأمر بيننا أنت هنا منذ ثلاثة أيام، وقد كانت أغرب ثلاثة أيام في حياتي |
Haftanın üç günü aynı sweatshirt'ü giyen bir çocuk 29 yaşına kadar kimseyle yatamaz. | Open Subtitles | الفتى الذي يرتدي نفس القميص الرياضي ثلاثة أيام في الأسبوع لا يمارس الجنس حتى يصل لعمر 29. |
Aria, baban haftanın üç günü burada ders veriyor. | Open Subtitles | إريا ، والدكِ يُدرِّس هنا ثلاثة أيام في الأسبوع |
Sen New York'da üç gün bile dayanamayacak beyinsiz bir budalasın. | Open Subtitles | أنت ساذجة فارغة العقل لن تستطعي الصمود ثلاثة أيام في نيويورك |
Tucson'da üç gün. Hem de kuzenle. | Open Subtitles | (ثلاثة أيام في (توكسون (مع إبن عمي في (توكسون |
Tokyo'da üç gün... | Open Subtitles | ثلاثة أيام في (طوكيو) |
Haftanın üç günü masa başında mahsur kalmak. | Open Subtitles | ثلاثة أيام في الأسبوع أعمل عملًا مكتبيًا |
Akbabanın üç günü(gerilim romanı) gibi bir şeyin mi içindesin? | Open Subtitles | هل تفعل كأنك في فيلم "ثلاثة أيام في كوندور" أو ما شابة؟ |
Haftanın üç günü masa başında kağıt işleri ile uğraşmak... | Open Subtitles | العمل عمل مكتبي ثلاثة أيام في الأسبوع |
Tucson'da üç gün. Tucson. Tucson. | Open Subtitles | (ثلاثة أيام في (توكسون |
Tucson'da üç gün. | Open Subtitles | (ثلاثة أيام في (توكسون |