Daha sonra yapmanız gereken şey kazandığınız her şeyin dörtte üçünü bana devretmek ve kalan dörtte birine sahip olmak. | Open Subtitles | ثم تعطينى ثلاثة ارباع كل ما تكسبه واحتفظ بالربع لنفسك. |
Bir milyon doların dörtte üçünü almamıza üç saat kaldı. | Open Subtitles | لدينا ثلاث ساعات للحصول على ثلاثة ارباع مليون |
Ama biraraya geldiklerinde atmosferimizdeki oksijenin dörtte üçünü üretirler. | Open Subtitles | لكنها مع بعضها تنتج ثلاثة ارباع كُلّ الأوكسجين الموجود في جوِّنا. |
Onu boşuyorsun ve sana yarısını veriyor ama evlilik sözleşmen sana dörtte üçünü almanı söylüyor. | Open Subtitles | تطلقينه و يعطيك النصف و لكن اتفاق ما قبل الزواج ينص على حصولك على ثلاثة ارباع |
Bu davalar incelendiğinde, dörtte üçü görgü tanıklarının sahte anıları yüzünden kaynaklanıyordu. | TED | و بعد تحليل هذه القضايا ثلاثة ارباع منهم سببهم ذكرى خاطئة لشاهد عيان |
Rus petrollerinin dörtte üçü oradaydı. | Open Subtitles | ثلاثة ارباع الأنتاج الروسى من النفط كان هناك |
Kullanmaya başladığın anda değerlerinin dörtte üçünü kaybediyorlar. | Open Subtitles | يخسروا ثلاثة ارباع قيمتهم لحظة قيادتهم خارج الساحة. |
Hayatımın dörtte üçünü bu hastalık ve mutsuzluk dolu yerde geçiriyorum. | Open Subtitles | - بأفضل حال - لقد اكتشفت انني امضيت ثلاثة ارباع حياتي داخل مكان مليئ بالبؤس والمرض |
Bunun dörtte üçü ılıman kuşakta ve sadece dörtte biri de tropik kuşaktadır. Fakat bu dörtde bir, bir milyar hektar, biyolojik çeşitliliğin çoğunu ve daha da önemlisi bio kütle karbonunun %50'sini elinde tutmaktadır. | TED | ثلاثة ارباع ذلك موجود في المنطقة المعتدلة, وربع واحد فقط موجود في المناطق المدارية, لكن هذا الربع بمساحة 1 مليار هكتار, يضم معظم التنوع البيولوجي, والاكثر اهمية, تواجد 50 بالمئة من الكتلة الحيوية الحية, الكربون. |
-Nüfusun dörtte üçü gibi. | Open Subtitles | - كحال ثلاثة ارباع السكان |